Dünyamız
da, ülkemiz ve bölgemiz de kaotik bir dönemden geçiyor. Kaostan kozmosa
(düzene) geçişin temel şartı, doğru bilginin üretim ve paylaşımıdır.
Üniversite kurumuna bu bağlamda çok kritik bir görev düşmektedir.
İstanbul
Şehir Üniversitesi?nin kurucusu olan Bilim ve Sanat Vakfı (BSV) 1986
yılında kurulduğunda ana gayesini şöyle tanımlıyordu:
?Toplumsal
sistemlerin yükselişinde en önemli faktör, bilginin üretimi ve
organizasyonudur. BSV, bir yandan çağdaş dünya toplumunun ana
dinamiklerini anlamaya, diğer yandan Türk toplumunun tarihî köklerini
bulmaya, bu kökler üzerinde sağlıklı bir geleceğin inşâsına katkıda
bulunmaya çalışan bir araştırma kurumudur. Sadece Türkiye?nin değil,
bütün Batı-dışı toplumların yaşayageldiği bunalımların temelinde bir
?bilgi geleneği oluşturamama? sorunu yatmaktadır. BSV, Türk toplumunun
bu sorunu aşmasını zorlaştıran psikolojik ve entelektüel engelleri
ortadan kaldırmaya odaklanan bir sivil toplum kuruluşudur.?
İşte
İstanbul Şehir Üniversitesi?nin kuruluşuna bu fikir ve ruh yön veriyor.
İddiamız, bu ana gayeyi küresel çapta gerçekleştirebilmektir.
Üniversitelerin bireye ve topluma katkısı başlıca şu üç düzlemde gerçekleşir: Küresel, Ulusal ve Bireysel;
- Küresel : Üniversite, üniversal (evrensel) gerçekliği araştıran ve bulgularını bütün insanlıkla paylaşan bir kurumdur.
- Ulusal : Üniversite, aynı zamanda ulusal (millî) gerçekliği araştıran ve onu diğer ulusal varlıklara tanıtan bir kurumdur.
- Bireysel :
Üniversite bu iki (küresel/ulusal) araştırma düzleminde ilerlerken,
eğittiği insanların bilgi ve becerilerini azamiye çıkarma arayışında
olan ve onlara ?meslek bilinci? kazandıran bir kurumdur.
İstanbul Şehir Üniversitesi, eğitim faaliyetlerini İnsan ve Toplum Bilimleri ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri arasında
bir denge kurmaya ayarlamakta; bu alanlar arasında birkaç yüzyıldır
süregelen kopukluğu ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.
İstanbul
Şehir Üniversitesi, gençlerimizi bir yandan farklı kültür ve medeniyet
havzalarının bilgi birikimini özümsemeye hazırlarken, bir yandan da
Türkiye havzasının bilgi birikimini tüm insanlıkla paylaşmayı
amaçlamaktadır. Bu bağlamda, ulusal ve uluslararası akademik kurumlar
arasındaki etkileşimi azamiye çıkarmayı tasarlamaktadır.
Saydığımız
amaçların gerçekleşmesi için temel şart, bireylerin yüksek bir kavrayış
ve duyarlılık düzeyine yükselmesidir. İstanbul Şehir Üniversitesi,
?bire-bir eğitim? anlayışıyla her öğrencisine özel ilgi göstermeyi,
bireysel yeteneklerin keşfi, bunların toplum ve insanlık yararına
kullanılması yolunda kesintisiz çaba içinde olmayı taahhüt etmektedir. |