|
Haklılık Yarışı
HAKLILIK YARIŞI
Kendimize sormamız gereken
en önemli sorulardan birisi: "Haklı olmak mı istiyorum, yoksa mutlu olmak
mı?" olmalıdır.
Çoğu zaman, bu ikisinin bir
anda gerçekleşmesi mümkün değildir. Çünkü haklı olmak için savunmak, hem aşırı
derecede zihinsel enerji tüketir, hem de hayatımızdaki insanlarla aramızı açar.
Haklı çıkma ihtiyacı, ya da başkalarının hatalı olduğunu ispatlama arzusu,
çevremizdeki insanları sürekli savunmaya sevk edeceği için, bizi de baskı
altında tutar. Böyle olduğu halde çoğumuz, kendi duygularımızı ya da
başkalarının yanlışlarını kabul ettirmeye çalışarak zaman ve enerji tüketiriz.
Birçok insan, başkalarının hatalı
olduğunu ispatladığında, onların bunu minnetle karşılayacağını, ya da en
azından öğreneceğini zanneder. Ama bir türlü düşündüğü gibi olmaz. Bugüne
kadar siz, hatanızı söyleyen kişilere hiç: "Haklısınız, size teşekkür
ederim" dediniz mi? Ya da tanıdığınız bir kişi, hatasını hatırlattığınız
için size teşekkür etti mi? Bırakın teşekkürü, hiç kabul etti mi? Elbette
etmemiştir.
Hepimiz, tenkit edilmekten
nefret eder ve düşüncelerimizin başkaları tarafından benimsenmesini isteriz.
İnsanların en büyük arzusu, başkaları tarafından dikkatle dinlenmektir.
Dinlemeyi bilenler, herkes tarafından sevgi ve saygı görürler. Karşılarındaki
insanları sürekli tenkit alışkanlığı olanlar ise sevilmezler. Bütün bunlar,
haklı çıkmanın uygun olmadığı anlamına gelmez. İnsanın gerçekten haklı çıkması
gereken durumlar da olabilir. Örneğin; hiç taviz veremeyeceğimiz ilkelerimiz
gibi. Bu durumda, düşüncelerimizin açıkça söylenmesi ve savunulması gerekir.
Tartışmada çoğu zaman,
insanın benlik duygusu öne çıkar ve kavgasız sürdürülebilecek bir konuşma,
tatsız bir şekilde sonlanabilir. Bunun sebebi de haklı çıkma arzusudur. Geçimli
ve sevecen olmanın en güzel yolu, haklı çıkmanın zevkini başkalarına
bırakmaktır. Bu huydan vazgeçmek ne kadar zor olsa da, emin olun yorulmaya değer.
Birisi bize; "Bence en
önemli şey" diye başladığında, hemen onun sözünü kesip, "Hayır daha
önemlisi şudur" demek yerine, bırakalım karşımızdaki kişinin yorumu öyle
kalsın. Böyle yaparsak insanlar bize karşı daha çok sevgi duyar ve bizi
tahminimizden daha fazla takdir ederler. Biz de onların mutluluğu ile karşı
karşıya kaldığımızda, daha çok memnun oluruz.
Temel ilkelerimizden
fedakârlık yapmayalım. Ama diğer konularda, bırakalım çoğu zaman başkaları haklı olsun. Bu bizim
haklı olmadığımız anlamına gelmez. Çünkü haklılığı başkalarına bıraktığımız
taktirde, bize daha az tepki gösterilecek ve daha çok sevileceğiz. Sonuçta
mutlu olan da biz olacağız.
Haklılık yarışında, her zaman huzurlu ve mutlu
olmanız dileğiyle...
Bu İçeriğe Yapılan Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamıştır...
Kategorideki Diğer Dökümanlar
|