|
Önce Dinle Sonra Konuş
ÖNCE DİNLE, SONRA KONUŞ
Birisiyle
görüşlerimiz farklıysa, unutmayalım ki, o kişi de kendi fikrinden en az bizim
kadar emindir. Ama bize göre doğru olan, sadece bizim görüşümüzdür.
Bu,
egomuzun yeni bir şeyi öğrenmeyi reddetme yoludur. Ayrıca, gereksiz stres
geliştiren kötü bir alışkanlıktır.
İlk
defa, karşı tarafın fikrini anlama stratejisini denediğimizde, hiç
incitmediğimiz gibi, ters düştüğümüz insanlarla da yakınlaşma sağladığımızı
görürüz.
Bir
dostum bana:??Onlar, toplumsal sorunun temel sebebidir.??dese, ben de kendi
görüşümü savunmak yerine, o görüşten faydalanabileceğim bir şey var mı diye
düşünüp arkadaşıma:??Neden böyle düşünüyorsun diye sorduğumda, gerçekten farklı
bir görüşü öğrenme fırsatı yakalamış olurum.
Böyle
bir tavır, genel düşüncenin aksine beni asla güçsüz düşürmez. Hatalı olduğumu
kabul etmek anlamına da gelmez. Sadece, olaya başka bir açıdan bakıp, önce onu
anlamaya çalışmış olurum.
Bir
iddiayı, hiç esneklik göstermeden devamlı ispatlamaya çalışmak insanı yorar.
Oysa haklı olmayı başkasına bırakmak, hiçbir çaba gerektirmez, aksine bize
enerji verir.
Başkalarının
bakış açılarını ve düşüncelerini anladığımız zaman güzel şeyler yaşarız. Önce,
yeni bir şey öğrenmiş oluruz ve ufkumuz açılır. Sonra, karşımızdaki kimse,
kendisini dinlediğimizi fark ederek bunu takdir eder ve bize saygı gösterir.
Karşı
fikirle saldırıya geçmek, karşımızdaki insanı daha da inatçı yapar. Biz yumuşadığımız
taktirde, karşımızdaki de yumuşayacaktır.
Önce
anlamayı düşünmemiz, karşımızdaki kişiye olan sevgi ve saygımızı haklı çıkmanın
üstünde tutmamız anlamına gelir. Bir başka kazancımız da, karşımızdaki kişinin
bizi dinleyebileceği düşüncesidir.
Unutmayalım,
biz dinlemezsek, o da bizi dinlemez.
Bu İçeriğe Yapılan Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamıştır...
Kategorideki Diğer Dökümanlar
|