|
Uludağ Gazoz
ULUDAĞ GAZOZUN 77 YILLIK ÖYKÜSÜ
Marka algısını yıllar
geçtikçe güçlendiren, değişmeyen ve yıllardır aynı lezzetini koruyan
Uludağ Gazoz, ünü Türkiye sınırlarını aşan bir marka haline geldi.
Uludağ Gazoz'un geçmişi uzun
yıllar öncesine dayanıyor. 1877 yılında saraya mensup ailelerden Talat Paşa ve
Fuat Bey, ismi bilinemeyen Fransız yatırımcı ile birlikte Keşiş Dağı Maden
Suyu'nu, o günün koşullarına göre endüstriyel olarak ilk kez şişelenip satışa
sunmuş. Fuat Bey'in ölümü üzerine Keşiş Dağı Maden Suyu'na ait hisseler Sıtkı
Bey'e, Fransız ortağın hisseleri ise İtalyan yatırımcı Signor Parrodi'ye
geçmiş. Padişah Sultan Mehmet Reşat Han tarafından Osmanlı imparatorluğu
döneminin ilk maden suyu işletme imtiyazı da Keşiş Dağı Maden Suyu'na verilmiş.
Keşiş Dağı'nın lezzeti 'gazoz hanelere' taşındı
1925 yılında Keşiş Dağı'na
bir tırmanış gezisi düzenlenmiş. Geziye katılan heyette bulunan Dr. Osman
Şevki, dağın ululuğu karşında büyülenerek ?Ne Ulu dağ? demekten kendini
alamamış ve Ankara'ya döndüğünde bir rapor hazırlayarak dağın adının ?Uludağ?
olarak değiştirilmesini teklif etmiş. 1926 yılında yapılan değişikliğin
sonucunda Keşiş Dağı Maden Suyu'nun adının ?Uludağ Maden Suyu? olarak
değiştirildi. 1930 yılında ise efsaneleşecek Uludağ Gazozu'nun tohumları
atılmaya başlandı.
Uludağ Gazoz'un Onursal
Başkanı ve gazozculuk tarihinde bir efsane olan merhum Nuri Erbek, Uludağ
Gazoz'un hikâyesini şöyle anlatıyor: ?Türkiye'de meşrubat tarihiyle ilgili
kesin bir bilgi olmamakla beraber Abdülhamit döneminde 19. yüzyıl sonlarında
bazı gayrimüslimlerin İstanbul?da meşrubat fabrikası (gazoz hane) açarak
işlettikleri biliniyor. Bizim ise gazozculuğa başlamamız 1930 yılının
sonbaharına rastlıyor. Ağabeyimle birlikte İstanbul?da Amerikan Koleji'nde
okurken babam Mehmet Hakkı Erbak bize geldi ve Bursalı Mustafa Naci Bey'le
birlikte bir 'gazoz hane' açmaya karar verdiklerini söyledi.?
Efsanevi gazozun formülünü buldu
İstanbul'da o yıllarda
esans, limon tuzu, ithal şişe, asit karbonik tüpü ve meşrubat makineleri satan
David Kohen'den bir adet 'karpuz kazan' olarak tabir edilen satüratör ile iki
adet el tirajı (şişe doldurma makinesi) satın alan Mehmet Hakkı Erbak ve ortağı
Mustafa Naci Bey, Bursa Set Başı'ndaki kiralık bir fabrikada mesleğe ilk
adımlarını attılar. O dönemde Bursa'daki diğer gazozcular ise Bulgaristanlı
Alis Efendi, Musevi David Efendi ve Köse Hüseyin Efendiydi.
Gençlik yıllarında, İzmir?e
giden Nuri Erbak, oradaki fabrikalarda ilk kez 6 musluklu otomatik gazoz
makinesiyle tanıştı. Erbak, Paşabahçe Şişe Fabrikası kurulmadan önce ot
saplarıyla kanaviçe balyalar içinde ambalajlanmış Avrupa ithal şişeler
kullandıklarını anılarında anlatıyor.
Meşrubat dünyasında önemli
bir yer edinmeye kararlı olan Nuri Erbak, 1933 yılında efsanevi Uludağ
Gazozu'nun formülünü buldu ve Uludağ Gazozu'nun üretimine başladı. Bu yıllarda
Erbak, gazoz dağıtımını tek atlı, iki adet at arabasıyla yapıyordu. Bir kasa
gazozun fiyatı ise 36 kuruştu. Erbak, gazozculuğa ilk başladığı yıllarda asit
karboniği, Bulgaristan'dan ithal ediliyordu.
Dünyada ilk kez, 1 litrelik pet şişede doğal maden suyu üretildi
1966 yılında orijinal Uludağ
şişelerinde ilk kez üretim yapıldı. 1975 yılında franehising sistemiyle
Hollanda'da ve Almanya'da gazoz üretilerek tüm Avrupa'ya pazarlandı. 1978
yılında ise Türkiye'de ilk kez aile boyu diye tabir edilen 1 litre cam şişenin
içinde gazozlar, görücüye çıktı.
Cam şişenin ardından Uludağ
markası, 1981 yılında Türkiye'de ilk kez 1 litrelik pet şişeyi üretti ve pazara
sundu. Bu atılımla birlikte dünyada ilk kez 1 litre pet şişede doğal maden suyu
üretimine geçildi. Uludağ, 4 yıl sonra ise Türkiye'de ilk kez diyet gazoz,
diyet portakal ve diyet kola üretmeye başladı.
1999 yılında, Uludağ özel
dizayn 250 ml'lik cam şişesiyle, Dünya Ambalaj Örgütü'nün organize ettiği
yarışmada ?Dünya Ambalaj Yıldızı Ödülü?nü kazandı. 2007 yılının haziran ayında
Türkiye'nin ilk ambalajlı limonatası olan Uludağ limonata piyasaya sürüldü.
At arabasından 13,5 milyon dolarlık ihracata uzanan başarı hikâyesi
77 yıldır meşrubat
sektöründe faaliyet gösteren ve 4 nesildir aile şirketi statüsünü bozmadan
profesyonel olarak yönetilen Uludağ Grubu, ?Dünyanın neresinde Türk varsa,
Uludağ Gazozu orada? sloganı ile dünyaya 'Uludağ Gazozu' içirmek için
çalışmalarına devam ediyor.
Üretim şirketine bağlı
bulunan Erbak Uludağ Pazarlama Satış ve Dağıtım A.Ş. ile bayilik sistemi ile
çalışan şirket, İstanbul, Ankara ve İzmir?de bulunan bölge müdürlükleri ile tüm
Türkiye'ye ürünlerini dağıtıyor. Ayrıca İstanbul?da bulunan Zincir Mağazalar
Müdürlüğü Toplu Tüketim noktalarına yapılan satışları da yönetiyor. Tüm
Türkiye'de 110 civarında bayi ile çalışan Uludağ, Bursa, İstanbul, Ankara ve İzmir?de
kendi araç filosu ile direkt dağıtım yapıyor.
1930'lu yıllardan 1946'ya
kadar at arabası ile dağıtım yapan Uludağ markası, şimdi ürettiği mamulleri
konteynırlarla yurt dışına göndererek İhraç ediyor. 2009 yılında 13,5 milyon
dolarlık ihracat gerçekleştiren Uludağ, Avrupa kıtasında Almanya, Fransa,
Avusturya, İsviçre, Lüksemburg, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, Danimarka,
Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Makedonya, Kosova; Asya kıtasında KKTC, Irak,
Türkmenistan, Azerbaycan, Singapur, Suudi Arabistan Kuveyt, Amerika
kıtasında, ABD, Kanada, Arjantin, Afrika kıtasında; Cezayir, Senegal, Gine,
Kamerun. Gambia, Angola, Sao Tome, Cep Varde; Avustralya kıtasında ise
Avustralya ile bayilik sistemiyle çalışıyor.
Bu İçeriğe Yapılan Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamıştır...
Kategorideki Diğer Dökümanlar
|