Latince adı: Ceratonia siliqua L. İngilizce: Carob, St.John’s Bread, Locust bean Almanca: Johannisbrot Özellikleri: Nefes darlığına karşı • alerjik nefes darlığı • soğuk alerjisi • iktidarsızlığa karşı • akciğer ödemi • balgam söktürücü • akciğer kanserini önleyici • sperm sayısını artırıcı • astıma karşı tedavi edici.
İngilizcesi her ne kadar “carob” ise de, genelde “St. Johns Bread” olarak bilinir. Almanca’sı da “johannisbrot” dur. Her iki lisanda da “Yakup Peygamberin Ekmeği" anlamına gelir. Yakup peygamberin çölde ekmek yerine tükettiği bir meyvedir. Keçiboynuzunun içerdiği çekirdeklerin her biri 0,2 gram gelir. Bu çekirdeklerin ebatlarına bakılmaksızın her biri aynı ağırlıktadır.
Yani, tek bir harnup çekirdeği 0,2 gram ağırlığındadır. Bu 0.2 gram ağırlık neden bu kadar mühim diye soracak olursanız, cevabı eski çağlara kadar dayanır. Antikçağda ve daha öncesinde altın ve kıymetli taşları hassas olarak tartabilmek için keçiboynuzunun çekirdekleri kullanılmıştır. Günümüzde de 0,2 gramın karşılığı 1 Karat olarak kullanılmaktadır. Kıymetli taş veya metal satanların kullandıkları 1 Karat buradan gelmektedir. Karat kelimesi keçiboynuzunun (harnup) latince adı olan “Ceratonia” dan türetilmiştir. Beş tane keçiboynuzu çekirdeği 1 gram ağırlığındadır.
Yıllar içerisinde insanlar harnupun beslenmedeki önemini unuttular. Hazır besinler tüm süpermarketlerde çeşit çeşit insanın hizmetine sunulurken, tabii beslenme genelekleri ve alışkanlıkları da yavaş yavaş ortadan kalktı... Son bir kaç yıldan beri tekrar eskiye dönüş yolları aranmaya başlandı... Avrupa’da “reformhaus” veya “bioladen” adı altındaki marketlerde zirai ilaç ve sunni gübre kullanılmadan yetiştirilen meyve ve sebzeler ayrıcalıklı olarak satılıyor. Hem de nerede ise gösterişli sebze ve meyvelerin iki katı fiyatına... Bizde de durum pek farklı değil. Aynı şekilde, kepeğini içeren pirinç, normal pirinç fiyatının hemen hemen ikibuçuk misli fiyatla satılıyor. Halk pazarlarına giden insanlarımız satın alacakları sebzenin yayla sebzesi olup olmadığını sorup öyle alıyor. Onların yayla’dan kastettikleri, hormonsuz sebze. Yoksa, sebzenin gerçekte yüksek yaylalarda yetişmiş olması değil aranan. Örneğin, yayla domatesi, hormonsuz domates olarak algılanıyor. Gerçekten de hormonsuz olarak yetiştirilen domatesin tadı, içerdiği proteinlerin ve etkin maddelerin oranlarıda farklı. Biz tekrar harnup’a dönelim. Akdeniz bölgesinin sahil şeridindeki memleketlerden İtalya, İspanya, Kıbrıs ve Türkiye’de bol miktarda yetişmektedir. Keçiboynuzunun ortalama %35 i düşük moleküler yapılı karbonhidratlardan oluşur. Yine yaklaşık %40 ı yüksek moleküler yapılı nışastadan oluşur. Yağ oranı ise oldukça düşük olup ancak %1 dir. Kakaonun yerine kullanılabilen en mükemmel çözümü getirmiştir. Kakaoda bulunan kafenoid’leri içermez. Örneğin, keçiboynuzunda theobromin yoktur. Kakaoda yüksek miktarda bulunan yağ harnupta sadece %1 dir. Kakao’ya karşı alerjisi olanlara ideal bir çözüm getirmektedir. Eğer, kakao’ya karşı alerjiniz var ise, keçiboynuzunu rahatlıkla tercih edebilirsiniz.
Harnup’un , sağlıklı ve dengeli beslenmede çok önemli yeri vardır. Çok düşük oranda yağ içermektedir. Düşük kalorilidir. Yenildiği zaman insanı uzun zaman tok tutar. Eskiden beri bilinen olumlu yönleri vardır. İshale karşı mükemmel takviyedir. Kabızlık şikâyeti olanların da tüketmesi gereken bir meyvedir. Belirli bir dönem keçiboynuzu tüketenler, sindirim sistemlerinin nasıl harekete geçtiğini ve kabızlık problemlerinin de yavaş yavaş düzenli bir şekilde ortadan kalktığını hayretle görebileceklerdir. Kısaca, hem ishal hem de kabızlık şikâyetlerine karşı kullanılır. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin bilincinde olan bir çok bilim adamı tanımaktayım... Onlar çikolata, kek veya kremalı pasta yerine harnup’u tercih etmektedirler.
Keçiboynuzu, Anadolu’da harnup olarak da bilinir. Batı Akdeniz bölgesinde kısaca “boynuz” da denilmektedir. Keçiboynuzunun en önemli özelliği nefes darlığına karşı oldukça etkili olmasıdır. Keçiboynuzunun nefes darlığına karşı etkili olan etkin maddesi hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmamaktadır. Bu etkin madde aynı zamanda bazı alerjik astım rahatsızlıklarında öylesine etkilidirki, kullanmaya başladıktan hemen sonra sonuç almak mümkün olabilmektedir. Ayrıca alerjinin neden olduğu nefes darlığı problemlerinde de büyük bir başarıyla uygulanabilir. Bir çok insan tanıdım, alerjik nefes darlığı çeken, bu insanlar yılın belli mevsimlerinde kortizon tedavisinden başka çare bulamayanlardı... Öksürük krizlerinin nedenli şiddetli olduğunu anlatıyorlardı... Keçiboynuzunu önerdiğim bu insanların çoğu daha hemen ertesi gün rahatlamaya başladıklarını anlatıyorlardı. Çocuklarda, keçiboynuzu (harnup) kürünü uygularken dikkat edeceğiniz en önemli nokta, günde bir defa ve sadece sabah kahvaltısı arasında tüketilmesidir. Öğle veya akşam uygulanmaması gerekir. Guatr rahatsızlığından dolayı nefes darlığı çekenler de bu kürden olumlu sonuçlar aldıklarını belirtmişlerdir. Harnupta bulunan bazı etkin maddeler aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
Tablo: Keçiboynuzunda bulunan bazı etkin maddeler
alpha-aminopimelic acid concanavalin
beta-D- glucolgallin myo-inositol
beta-D-...galloylglucose pentosane
capronic acid primverose
catechin-tannin tannin
ceratose tocopherol
chiro-inositol xylose
Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı üzerinde öylesine çok yönlü özellikleri olan bir maddedirki, bu özelliklerinden bazıları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
Tablo: Gallik asitin etkin özellikleri
analgesic ağrı kesici
antiallergenic alerjiye karşı
antiasthmatic astıma karşı
antibacterial bakteri yok edici
antibronchitic bronşite karşı
anticancer kansere karşı
antihepatotoxic karaciğeri toksinden arındırıcı
antioksidant serbest radikalleri yok edici
immunostimulant bağışıklık sistemini stimüle eder
antiviral mikroplara karşı etkili
antiseptic antiseptik
cancer-preventive kansere karşı koruyucu
antinitrosaminic nitrozamin yok edici
bronchodilator bronş genişletici
antipolio çocuk felcine karşı
Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi gallik asit çok yönlü bir maddedir. Bu maddenin belirtilen bu özelliklerini artıran ve takviye eden keçiboynuzunda bulunan promotor maddelerdir.Keçiboynuzunda bulunan bazı etkin maddelerin allosteric effector özellikleri oldukça baskındır.
Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkan... Balgam söktürücü gücü ve astıma karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır. Sigara içenler keçiboynuzu kürüne başladıktan bir kaç gün sonra nasıl balgam çıkardıklarını hayretle gözleyebileceklerdir.
Keçiboynuzunun, insanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini önlediğini gördüğüm zaman, heyacanımdan günlerce uyku uyumadığımın farkına bile varmamıştım. Keçiboynuzunun bu koruyucu ve önleyici özelliği tabiat ananın insanlara olan bir lütfudur. Keçiboynuzu, akciğer kanserini önleyen mükemmel bir meyvedir. Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için tedavi etme gücü çok çok zayıftır. Burada da belirtmekte tekrar fayda görüyorum; Bir bitkinin hastalığı önleyici özelliği ile o hastalığı tedavi etme özellikleri birbirlerinden farklı şeylerdir. Keçiboynuzu kürü insan vücudunda bulunan OGG1 (8-OxoGuanine DNA Glycosylase) enzimini aktive etme özelliğine sahiptir. OGG1 enzimi, akciğer kanserinin oluşumunda oldukça etkilidir. Akciğer kanserine yakalanmış hastalarda OGG1 enziminin aktivitesinin düşük olduğu gözlenmiştir. Yapılan klinik deneyler OGG1 enziminin aktivitesinin düşük olması durumunda, akciğer kanserine yakalanma riskinin on misli artış gösterdiğini ortaya koymuştur. Keçiboynuzu (harnup) kürü OGG1 enziminin aktivitesini yükselterek, bu kanser türüne karşı güçlü bir önleyici özellik göstermektedir. Bu özellik aynı zamanda taze sıkılmış havuç küründe de bulunmaktadır. Sigara içenlerin zaman zaman keçiboynuzu kürünü uygulamalarında, akciğer kanserine karşı önleyici gücünden dolayı büyük faydalar vardır. OGG1 enziminin diğer bir özelliğide DNA yı tamir etme özelliğinin olmasıdır.