Kayseri ve çevresinde yetişen Gilaburu meyvesi, sağlık için mucizeler yaratıyor. Kayseri Erciyes Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ahmet Aksoy, üzüm meyvesini andıran kırmızı renkteki gilaburunun kabuklarının kaynatılmasıyla elde edilen sıvının her derde deva olduğunu söyledi. Gilaburu, astım, romatizma, epilepsi nöbetleri, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, kabakulak, doğum sonrası sancılar, kramplar, uyku bozuklukları ve sinir hastalıkları tedavisine |
|
yardımcı oluyor. Gilaburu'nun mucizeleri bununla da bitmiyor. Mucize meyve, safra ve karaciğer rahatsızlığı ile şekere de iyi geliyor. Harward Medicine School'da yapılan araştırmalar, meyvenin kanser tümörlerini de gerilettiğini ortaya koydu.
Gilaburu suyu Orta Anadolu'da yıllardır geleneksel bir içecek olarak tüketilmek-tedir. Sonbahar sonlarında meyveler bıçak ya da makas kullanılarak saplarıyla toplanıp, musluk suyuyla yıkandıktan sonra yaklaşık üç ay boyunca su dolu bir kapta bekletilmekte ve bu süre sonunda meyveler olgunlaşıp, yenilebi-lecek bir tada gelmektedir. Daha sonra meyve suyu elde etmek için meyveler preslenmekte ve tüketimden önce suyla seyreltilip bir miktar şeker ilavesiyle içmeye hazır hale getirilmek-tedir (Soylak ve ark., 2002 ). Gilaburunun kabuk ve meyveleri farmakolojide geniş bir kullanım alanı bulmaktadır. Kabukların kaynatılmasıyla elde edilen sıvının dahili ve harici kullanım alanları vardır. Hafif astım, epilepsi nöbetleri, yüksek tansiyon, bazı kalp rahatsızlıkları, kramplar, menstrüal sancılar, kabakulak, doğum sonrası sancılar, uyku bozuklukları, romatizma ve bazı sinir rahatsızlıklarında dahili olarak, egzama gibi bazı cilt problemlerinde ise harici olarak kullanılmaktadır. Gilaburu suyunun böbrekte oluşan kum ve taşları eritici özelliği olduğu da bildirilmektedir. Anadolu'da safra ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde de bu bitkiden yararlanılmaktadır. Ancak başlıca kullanım alanları kramplar ile menstrüal sancılardır. Kasın gevşemesini sağlayan bileşenin 'viopu-dial' olduğu düşünülmektedir. Gilaburunun diğer aktif bileşenleri ise hidrokinonlar, arbutin, metilarbutin, skopoletin ve skopolin gibi kumarinler ile tanenlerdir( Anon. 2002b; Anon. 2002c; Baytop 1963, 1984; Demircan 1998 ).
Harward Medicine School'da yapılan ve The New England Journal of Medicine'da yayınlanan çalışmada günde 250 gram gilaburu suyu tüketiminin sağlık üzerine olumlu etkilerinin olduğu belirtilmektedir. Üriner enfek-siyonlar ile kanser tümörlerindeki azalmaların gilaboruda bulunan antioksidan maddelerle olan ilgisi üzerindeki çalışmalar ise halen devam etmektedir ( Anon. 2002e ). Gilaburu üzerinde yapılan bir çalışmada bitkinin gövdesinde, kabuğunda ve meyvelerinde saptanan bazı bileşikler Tablo 1'de verilmiştir (Anon., 2003b; Bolat ve Özcan, 1995). Tablo 1'de belirtilen bileşiklerin yanı sıra, gilaburu ayrıca vitamin K, viburnin, isovalerianik asit, salisin, salik asit ve reçine de içermektedir. Gilaburuda bulunan valerik asit bitkiye valerian (teskin edici) bir koku vermektedir. Gilaburu meyveleri, ayrıca boya ve mürekkep endüstri-sinde de kullanım alanı bulmaktadır (Anon. 2002b). Gilaburu meyvesinin bileşimindeki bazı unsurlar kuşburnu ve alıç gibi bazı yabani meyvelerle karşılaştırılmıştır. Buna göre gilaburu, kuşburnu ve alıçta potasyum sırasıyla 2473.80 mg/kg, 4203 mg/kg ve 1139 mg/kg; sodyum ise 402.62 mg/kg, 18 mg/kg ve 23 mg/kg kadardır (Bolat ve Özcan, 1995). Bir diğer çalışmada ekim ayında Kayseri'nin beş ayrı bölgesinden toplanan gilaburu meyveleri üç ay boyunca olgunlaştırıl-dıktan sonra preslenip süzülerek elde edilen meyve sularında tannik asit ve askorbik asit ile pH, iletkenlik tayinleri yapılmıştır ve değerler Tablo 2'de verilmiştir(Soylak ve ark. 2002). Meyve sularında portakaldan 5-10 kat fazla askorbik asit bulunması dikkat çekicidir.
Çalışmada ise meyvelerin bazı bileşim öğeleri belirlenmiş ve ulaşılan sonuçlar Tablo 3'de verilmiştir(Bolat ve Özcan 1995). Gilaburu, kuşburnu ve alıçta sırasıyla indirgen şeker %5.83, %15 ve %4.9; ham selüloz ise %19.86, %2.80 ve %2.80 kadardır (Bolat ve Özcan 1995 ). Gilaburu meyvesinin çekirdek ve pulp artıklarında önemli oranda sterol bulunmaktadır. Gilaburu çekirdeklerinin aspartik asit, treonin, serin, glutamik asit, prolin, glisin, alanin, valin, lösin, izolösin, tirozin, fenilalanin, histidin, lisin ve arjinin olmak üzere toplam 15 farklı aminoasit içerdiği belirlenmiştir ( Karimova et. al 2000 ). Gilaburuda bulunan galaktoz, arabi-noz ve ramnoz gibi bazı şekerlerin bağışıklık sistemini uyaran bir etkiye sahip oldukları tespit edilmiştir. Bunlar, fagozitik indeks ve peritonal makrofajlarla lizozomal enzimlerin salgılanma-sında etkilidirler. Gilaburudaki asidik polisakka-ritlerin uyarıcı etkilerinin olması için kalsiyum iyonlarına ihtiyaç duyulmaktadır (Ovodova et. al, 2000 ). Ülkemizin Orta Anadolu Bölgesi'nde çokça yetişen gilaburu sadece yöre halkı tarafından kış aylarında meyve ve meyve suyu olarak tüketilmektedir. Oysa, bol miktarda C vitamini ve antioksidan maddeler içeren gilaburunun gıda endüstrisinde de değerlendiri-lebilecek bir ürün olduğu düşünülmektedir.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ
Bir çok meyvenin ana vatanı olan Türkiyede kültüre alınanların yanında birçok yabani türlerde doğal olarak bulunmaktadır.Caprifoliaceae familyasından gileburu (vibirnum opulus L.) da bunlardan biridir. 2-4 metreye kadar boylanabilen çalı formundaki bu türün meyveleri yemiş,turşu ve reçel olarak değerlendirilmektedir. Meyve usaresi ise böbrek safra kesesi tedevilerinde ayrıca meyveleri ve çiçekleri geleneksel tıpta müsil ilacı,damar kasılmaları ve sinirsel düzensizliklerde yatıştırıcı olarak anadoluda kullanılmaktadır.Öksürük etkisi olan bu meyvenin çekirdeklerinden ve kabuğundan aynı amaçlarla Avrupada yararlanılmaktadır.(Baytop,1963,1984)
KULLANIM ALANLARI
Yetişdiği bölgelerde böbrek doktoru olarak bilinen GİLABURU halk arasında aşağıdaki amaçlarla kullanılır
: BÖBREK VE BÖBREK RAHATSIZLIKLARI Kullanımı Bilindiği gibi böbrek taşları sert yumuşak kristalize olmak üzere çeşitlidirler ,taşların büyüklüğüne küçüklüğüne sert ve yumuşaklığına göre bir hafta ve doksan gün arayla eriyebilir Tavsiye edilen kullanım: günde her yemeğin üzerine 200 cclik şişe veya 1 su bardağı üç defa kullanılması tavsiye edilir.. Fazla kullanılmasının sakıncası olmadığı gibi tam tersine eritme süresini erkene alır Not : mide ülseri olanların tüketmeleri sakıncalı olabilir.. İsteğiniz üzerinde Referans verilir
: TAŞ ÜREMESİNİ ÖNLER Bilindiği gibi böbrek taşları tükettiğimiz gıdalardan oluşmaktadır GİLABURU özelliğinden dolayı gıdalardaki mineral taşları böbreğe inmeden idrarla dışarıya atılmasını sağlar Tavsiye edilen kullanım: her yemeğin üzerine 200 cclik şişe veya 1 su bardağı tüketilmelidir.
: PROSTAT VE İDRAR YOLARI İLTİHAPLARINI TEMİZLER GİLABURU üniversite raporlarında belirtildiği gibi ürüner enfeksiyonlar ile kas kasılmalarında AMERİKA ve AVRUPA ülkelerinde kullanılmaktadır GİLABURU her kullanıldığında idrara çokça çıkartan bir üründür böylece İdrar yolunda bulunan iltihapları ihdiva ettiği doğal bileşimler sayesinde hem kanalları genişletir hem de iltihapları Temizler Tavsiye edilen kullanımı: yemeklerden önce 200 cclik şişe veya 1 su bardağı günde üç defa kullanılır.
: ŞEKER HASTALIĞINA İYİ GELİR Bilindiği gibi şeker kan hastalığıdır GİLABURU suyu bir hafta gibi kısa bir zamanda kandaki şeker oranını dengeleyerek normal bir seviyeye getirmektedir Tavsiye edilen kullanımı: yemeklerden önce 200 cclik şişe veya 1 su bardağı ( şekersiz üründen ) günde üç defa Bir hafta düzenli kullanılmalıdır sık aralıklarla idrar çıkarır içerisinde bulunan antioksidan sayesinde tüm toksinleri Dışarıya tahliye edilmesini sağlar.
: ÜRE DÜZENSİZLİĞİNE Bilindiği gibi böbreklerin görevini tam yapmamasıyla meydana gelen oluşan kan hastalığıdır Tavsiye edilen kullanım: yemeklerden önce 200 cclik şişe veya 1 su bardağı günde üç defa 15 - 30 gün arasında Kullanılabilir bugüne kadar edindiğimiz uygulamalı tecrübemize göre GİLABURU suyu ilk bir haftada etkisini Göstermeye başlar idrara çıkmaya zorlar böylece kandaki üre miktarını GİLABURUYU kullandıkça düşürür.
: SAFRA TAŞLARINA
Safra taşlarına aç karnına günde üç defa 200 cclik şişe veya 1 su bardağı GİLABURU kullanılmalıdır 15-30 gün devam edilmelidir not: ülser hastalığı olanların kullanması sakıncalı olabilir . meyvenin yetişdiği bölgelerdede bu şekilde kullanıldığı biliniyor. |