|
|
«« Önceki Döküman |
|
Sonraki Döküman »» |
Tarih |
: |
11.04.2011 |
Kategorisi |
: |
Anlamlı Yazılar |
Okunma Sayısı |
: |
17265 |
Yorum Sayısı |
: |
0 |
Ekleyen |
: |
Site Editörü |
|
Mehmet İhsan Gençcan, Seyit Onbaşı'yı eserinde şöyle anlatıyor:
''Ne hikmetse bataryada tek top ayakta kalabilmiş, fakat onunda vinci kırılmış olduğundan, mermileri namluya sürülemiyordu.Yüzbaşı Hilmi Bey, etrafından birilerinden yardım alabilmek düşüncesiyle bataryadan uzaklaştığı sırada , Niğdeli Ali ile Koca Seyit ümitsiz ve perişan ne yapacaklarını düşünüyorlardı.
Seyit'in dudaklarında bir dua... Sürekli tekrarlıyordu:
- Ulu ve Yüce Allah'tan başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur!
Seyit Ali, bu duayı defalarca okudu.Bu yakarış şüphesiz hiç kimseninkine benzemiyordu.Aşk ile kendinden geçmesi ve 257 okkalık top mermisini kucaklayıp omuzuna alması bir oldu.Demir basamakları tam üç kez inip çıktı.Yanında bulunan Niğdeli Ali, Seyit'in göğüs ve omuz çatırtısını duyuyor, hayret ve dehşet içinde kalıyordu.Topun namlusuna sürülen üçüncü mermi, savaşın kaderini böylece değiştiren olayı doğurmuş ve İngilizler'e ait 'Ocean' isimli zırhlı, bu merminin isabetiylle korkunç yara almış.