|
Bitkilerle Sağlıklı Yaşam
__________ALERJİ__________
Kayısı: İçindeki
betakarotene adlı madde hücrelere saldıran molekülleri kontrol altına alarak, kanseri
önler. Bir kayısı ne kadar parlaksa, içindeki betakarotene oranı o kadar
yüksektir. İçerdiği kalsiyum ve magnezyum, gırtlak yanmalarını engeller. Kuru
kayısıya eklenen sülfür dioksit, astım gibi alerjilere iyi gelir.
__________ARAÇ TUTMASI__________
Zencefil: Sindirime yardımcı
olur. Mide bulantısını giderir. Enerjinizi artırır. Otomobilde uzun süre
gitmenin yol açtığı bulantı ve rahatsızlıkları azaltır.
__________ARTİRİT__________
Enginar: Enginarın en büyük
özelliği toksinleri temizleme yeteneğidir. Artirit ve romatizması olan
hastalara özellikle tavsiye ediliyor. Cynarine adlı madde, karaciğer ve safra
kesesinin rahatsızlanmasını engelliyor.
__________ASTIM__________
Soğan: Sarımsakla
birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt bileşimleri atardamarların zarar
görmesini önler. Soğan; kemik erimesine de iyi geliyor.
__________ADET SANCISI__________
Muz: İçerdiği yüksek
oranda B6 vitamini sayesinde kadınların adet dönemi sancılarını büyük oranda
azaltır. Doğal bir ağrı kesici gibidir.
Tarçın: Koli basilinin üremesini önler. Limon çayına balla birlikte eklenerek içildiğinde hem boğaz ağrılarına hem de adet dönemi sancılarına iyi gelir. __________BAĞIRSAK__________
Elma: Protein, vitamin
ve doğal kimyasallar sayesinde sindirime yardımcı olur. Sindirimi
kolaylaştırır. Bağırsak sorunları çeken kişiler için dengeleyici ve
normalleştirici besin olarak nitelenirler.
__________BAŞ AĞRISI__________
Nane: Nane çayı baş
ağrılarını dindirmek için birebirdir. İçerdiği mentol ve mentol doğal yağları
sayesinde mideyi rahatlatma etkisine de sahiptir.
Biberiye Kimyasal içerikleri sayesinde doğal bir ağrı kesici görevi görür. Çikolata: Doğal antidepresan özelliği vardır. Çikolata magnezyum ve demir içerir. Sinirleri gevşetici özelliği sayesinde baş ağrısını dindirir. __________CİLT SORUNLARI__________
Papatya: Bitkisel yağ ve
kimyasallar içerir. Çay olarak içildiğinde sindirime yardımcı olur, karın
ağrılarını dindirir. Sıcak bir banyonun ardından hazırlanacak papatya çayı
torbaları, egzamanın neden olduğu kaşıntı ve yanmaları alır.
Acı pul biber: Portakaldan 3 kat daha fazla oranda C vitamini içerir. Capsantin adlı kimyasal madde zona hastalığının neden olduğu ağrıları dindirmek için yapılan kremlerde kullanılır. Portakal suyu: Bir bardak portakal suyu günlük C vitamini ihtiyacınızın tamamını karşılar. İçindeki potasyum vücudun su dengesini korur; cildin kurumasını, kırışıklıkların meydana gelmesi önler. Portakal yağı: Susam yağıyla karıştırılarak da iyi bir cilt yağı elde edilir. Selüloitli bölgelere portakal yağıyla masaj yapılması tavsiye edilir. __________ÇÖLYAK HASTALIĞI__________
Kestane: Önemli bir enerji
kaynağıdır. Kolayca sindirilebilir. Çölyak hastaları için buğday içermeyen un
kaynağı olabilir. E ve B6 vitaminleri içerir.
__________DEPRESYON__________
Avokado: Sindirimi çok
rahat olan bu meyveyi özellikle yeni doğmuş bebeklerin ilk maması olarak
tavsiye ederiz. İçerdiği E vitamini kalbe iyi gelir, yüksek potasyum da dinç
tutar ve insanı depresyona sokan uyuşukluluk ve rahatlığı üzerinden atar.
Vücudun kolesterol oranını ayarlar. Teninizin sürekli hücre yenilemesine neden
olur. (Zayıflamak isteyenler yağ oranı yüksek olan avokadoyu yememenizi
öneririz.)
Çikolata: Sütlü çikolataları tercih edin. Çünkü içerdiği kakao yağı, magnezyum, E vitamini beynin kendisini yenilemesine ve psikolojik rahatlık sağlamasına yardımcı olur. Migreni olanlar çikolatadan uzak durmalıdır. İstiridye: İçindeki demir, sperm sayısını ve insanın cinsel gücünü artırır. A, B12 ve C vitaminleri içerir. Beyin için en faydalı yiyecek olan istiridye, enerji verir. (Dikkat: Kolesterol oranı birçok balığın iki katıdır.) Patates: Bir patates, bir kişinin bir gün içinde alması gereken C vitaminini içerir. Beyindeki serotonin adlı kimyasal maddenin kendisini yenilemesini sağlar. __________DİŞ__________
Ekmek: Şekerli yiyecek
yenildiğinde içindeki asitler dişlere her 20 dakikada bir saldırır. Ekmek, dişleri
korur. Gün boyunca 6 ila 11 dilim ekmek yiyin.
Meyve: (Her çeşit) Günde 2 ila 4 öğün meyve tüketin. Sebze: (Her çeşit) Günde 3 ila 5 öğün tüketin. Yoğurt veya beyaz peynir: Eğer yemek arası atıştırırken diş sağlığınızı düşünüyorsanız, kalsiyum deposu olan bu iki yiyeceği tercih edin. Muz: Yüksek miktarda karbonhidrat içerir. Zengin bir potasyum kaynağıdır. Bu mineral, kalbin düzenli çalışmasını ve tansiyonun düzenli olmasını sağlar. __________DİYABET__________
Kuru fasulye: Lif açısından
zengin bir besindir. Bu da diyabet riskini büyük oranda azaltır. İçerdiği
karbonhidratları vücudun şekere dönüştürmesi uzun sürer.
Mercimek: B vitamini, demir, kalsiyum, potasyum, fosfor ve magnezyum içerir. Çözünebilir lif içermesi sayesinde kandaki kolesterol oranını düşürür. Diyabet ve kalp hastaları için iyi bir besindir. __________FELÇ__________
Turunçgiller: C vitamini
zengini turunçgiller içerdikleri flavonoid adlı antioksidanlar sayesinde
atardamarların, kalbin zarar görmesini önlüyor. Portakal içerdiği folik asit, kalp
dostu potasyum ve kalsiyum sayesinde sağlıklı alyuvar hücrelerinin çoğalmasına
neden oluyor.
Hamsi: Kolesterolü düşüren ve kan pıhtılaşmasını önleyen Omega-3 bol bol var. __________GÖZ__________
Mısır: Zeaksantin adlı
bir bitkisel bileşim içerir. Bu madde yaşa bağlı olarak gelişen görme
bozukluklarını azaltır.
Ispanak: Antioksidan özelliği taşıyan A vitaminine dönüşen betakaroten içerir. Sağlıklı gözler için gereklidir. Katarakt ve diğer göz tabakalarının bozulmasına karşı lutein maddesi de içerir. Pişirdikten sonra hemen tüketin; Beklediğinde yararlı maddeler toksik maddelere dönüşebilir. __________GRİP__________
Satsuma: (Küçük portakal)
İçerdiği folik asit ve C vitamini sayesinde öksürüğü ve kanlı tükürükleri
keser. Ayrıca kan pıhtılaşmasına karşı en etkin doğal yiyecek olduğu için ileri
yaşlarda felç ya da kalp krizi riskini de azaltır.
Tarçın: Yemeklere girmiş olabilecek E-coli bakterisinin vücutta yayılmasını engeller. Mideyi düzene sokar. Kusmayı engeller. Hatta bal ya da limon suyuyla birlikte alındığında boğazdaki yanmaları keser. Hardal: İçindeki singrin maddesi, midenin gaz çıkarmasına yardımcı olur. Sindirim sistemini düzenler, mide ağrılarını giderir. 1/2 çay kaşığı alınmalıdır. __________GUT (DAMLA HASTALIĞI) __________
Hamsi: Omega-3 yağı
açısından çok zengindir. Kolesterol seviyesini düşürür. Kanın pıhtılaşmasını
önleyerek damar tıkanıklığı, kalp krizi ve felç geçirme riskini düşürür. Haftada
en az 1 kez yemek gerekir. Kalp hastaları için bu miktar haftada 3-4 porsiyon
olmalıdır.
__________HAMİLELİK__________
Enginar: Bol miktarda folik
asit ve potasyum içerir. Düşük yağ oranı, sindirimi kolaylaştırıcı etkisi, antioksidan
özellikleri sayesinde anne adayı ve bebeğin sağlığına önemli faydaları vardır.
Böğürtlen: E vitamini içerir. Vücuttaki zararlı atıkların temizlenmesini sağlar. C vitamini boldur. Bebeği korur. __________HEMOROİD (BASUR) __________
Hindistan cevizi: İçerdiği
myristin adlı madde kusmayı engeller, basur için birebirdir. Dikkat! Fazlası
basur için tehlikelidir.
__________İDRAR ve BÖBREK__________
Pancar: Böbrekleri
çalıştırır. Önemli bir potasyum kaynağıdır. Vücuttaki tuz oranını dengeler. Bu
sayede böbrekler ve idrar yollarının çalışmasını destekler.
Kavun: Orta boy bir kavunun yarısı, günlük C vitamini ihtiyacını tamamen karşılar. A vitamini ve betakaroten içerir. Bunlar vücudu temizleyici etkiye sahiptir. Böbrekleri rahatlatır. Yüksek miktarda su ve düşük miktarda kalori içerir. __________İDRAR YOLLARI__________
Nane: İdrar söktürücü
özelliğe sahiptir. İçerdiği mentol, midenin normal işlevini görmesine neden
olur. Vücuda giren grip mikrobuna karşı savaştığı gibi, ileri yaşlarda ülsere
yakalanma riskini de azaltır.Sabahları mide bulantısını keser. Nane çayı, baş
ağrısı, stres gibi hastalıkların yanı sıra mide yanmasına da bire birdir. Nane çayını
aç karnına değil, tok karnına içiniz.
Elma: İçindeki C vitamini ve pektin oldukça faydalıdır. Kolesterolü düşürür, sindirim sistemini düzenler ve idrar ve hacet yollarındaki sorunları giderir. Kepekli ekmek: B3 vitamini, demir, potasyum ve folik asit içerir. Çok fazlası idrar yollarına zarar verirken, günde 2 dilim yemek iyi gelir. __________KALP__________
Bezelye: Haftada 10
porsiyon domatesli bezelye yemeği yiyen bir erkeğin, yemeyene oranla prostat
kanserine yakalanma riski yüzde 35 daha az. B vitamini ve protein deposu olan
bezelye, kalp için de çok önemli.
Kepekli Ekmek: Kalp hastalıklarıyla bağırsak kanseri için faydalıdır. Günde 12 gramdan fazlası kişiye göre zararlı olabilir. Kiraz: 100 gramında 40 kalori bulunuyor. İçerdiği ellegic asit, vücudu kansere karşı korurken, kiraz kalp damarlarındaki normal bir kan dolaşımını sağlar. Çok kiraz yenmesi, gut hastalığına yakalanma riskini de düşürür. Günde 20 kiraz yemek 1 aspirin yerine geçiyor. Çikolata: E vitamini, magnezyum ve demir; Kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürür. Günde en fazla 1 çikolata yiyin. Elma: Günde 5 adet yiyin. Mısır Gevreği: Günde 1 tabak yeterli. Salatalık: Diyet yapanların en büyük yardımcısı olan salatalık, kolesterolü düşürür. Kalbi güçlendirir. Salatayı soymadan yiyin, Çünkü kalbi kuvvetlendiren madde, kabuğu ile derisi arasında bulunuyor. Yumurta: Tüm yiyecekler içinde en kaliteli proteini içerir. En önemli özelliği, kolesterol oranını düzenleyen lesitin maddesi içermesi. Tavada az yağda pişirilmiş yumurtayı tavsiye ederiz. Sarımsak: Mutfağınızdan eksik etmeyin. En az 1000 doğal tedavide kullanan sarımsak, sindirim sisteminden, kansere, kan dolaşımından kalp hastalıklarına kadar her şeye yaralı. Ancak hamileler dikkat olmalı. Aşırı sarımsak da kalp yanmaları ve çarpıntılarına yol açar. Günde bir diş yeter. Humus: E vitamini zengini humus, kanda kolesterol oranını da ayarlar. Kavun: Bir kavunun yarısı insan vücudunun günlük C vitamininin ihtiyacının tamamını, A vitaminin de yüzde 15?ini karşılar. Kavun, kalp ve böbrek hastalarının diyetlerinde sıkça kullanılan bir meyvedir. Süt: Tam bir kalsiyum, protein, folik asit, A, E ve D vitaminleriyle fosfor deposu. Çocuk, genç ve hamilelerin günde en az yarım litre süt içmesi gerekiyor. Şeftali: Bir şeftali, günlük C vitamini ihtiyacınızın yarısını karşılar. Sindirimi kolay olan meyvenin koyu renklilerini tercih edin. Çünkü kabuğuna renk veren betakarotene maddesi, kalp ve kansere karşı faydalıdır. Pirinç: E ve B12 ve B vitaminleri ve potasyum içerir. Özellikle kolon ve bağırsak kanserlerine karşı faydalıdır. Kolesterolü düşürdüğünden kalbe iyi gelir. Tuz: Vücuttaki kan dolaşımını ve sinir sistemini düzenler. Mide kanseri, kemik erimesi, kalp sorunlarına bire birdir. İngiliz Sağlık Bakanlığı, halkına günde 9 gram tuzun kafi olduğunu, aşırısının vücuda zarar vereceğini açıkladı. Çay: Günde 2 bardak içilen çayla, 4 elma, 5 soğan, 7 portakal yemiş gibi kalp dostu antioksidan madde almış olursunuz. İngilizler, özellikle çocukların haftada en az 6 bardak sütlü çay içmesini öneriyor. Ton Balığı: Kolesterol ve tansiyonu düzenler. Anemi hastalığına karşı D ve B12 vitamini içerir. Birçok kansere karşı vücudu içerdiği nikotinik asitle korur. Bir konserve ton balığı vücudun D vitamini ihtiyacının tamamını karşılıyor. Hindi Eti: 125 gramı, vücudun günlük folik asit ihtiyacını karşılar. Folik asit, kan hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur. Karpuz: Bir dilimiyle günlük C vitamini ihtiyacınızın %80?nini karşılarsınız. İçerdiği potasyum, kan dolaşımını sağlar. __________KANSER__________
Kayısı: Antioksidan olan
betakaroten açısından zengindir. Hücrelere ve dokulara zarar veren moleküllerin
etkisini ortadan kaldırarak kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Lifli olduğu
için bağırsakları koruyucudur.
Tahıllar: Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi tahıllar B ve E vitamini, potasyum ve kalsiyum içerir. Kanserojen maddelerin vücuttan atılması sürecini hızlandırır. Tahıl ağırlıklı bir beslenme rejimi, bağırsak kanseri riskini yarı yarıya azaltıyor. Fasulye: Fasulye, C vitamini ve betakaroten gibi kalp hastalığı ve kanseri önleyen antioksidanlar açısından zengindir. Ayrıca B vitamini cinsel hormonları kuvvetlendirir. Pancar: Demir ve folik asit açısından zengin olan pancar eski çağladan beri kan hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Amerikalı uzmanlar pancar suyunun sarılık tedavisinde de etkili olduğunu belirtiyor. Lahana: Kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen karoten maddesi içerir. Havuç: Tam 40 araştırma havuç tüketimi arttıkça kanser riskinin azaldığını ortaya koymuştur. Bunun temel nedeni betakaroten, C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar açısından zengin oluşudur. Nohut: Yağ düzeyi düşük ve kolesterol içermeyen nohut kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, bakır, manganez, betakaroten ve folik asit açısından zengindir. Göğüs kanserine karşı korur. İncir: Potasyum, demir ve kalsiyum içerir. Sindirim sistemine yardımcı olur. Eski çağlarda kanserli hücrelerin tedavisinde kullanılan incir, modern tıp tarafından da kansere karşı koruyucu olarak öneriliyor. Sarımsak: Bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve kansere, yüksek kolesterole, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır. Fındık: Kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini açısından zengin bir besindir. Her gün yenilen bir avuç fındık kansere ve kırışıklıklara karşı koruyucudur. Mercimek: B vitamini, demir, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum içerir. Lifli özelliği kandaki kolesterol oranını düşürür. Şeker ve kalp hastaları için yararlıdır. Zeytinyağı: İçindeki omega yağ asitleri, kandaki kolesterol düzeyini dengede tutar. Antioksidan özelliği olan E vitamini açısından da zengindir. Bu sayede kalp krizi, felç, kanser ve erken yaşlanmaya karşı beyni koruyucu etkiye sahiptir. Soğan: Bağışıklık sistemini güçlendirir. İçerdiği allicin ve sülfür; mide ve bağırsak kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir. Son araştırmalar kemik erimesine karşı, peynir ve sütten daha etkili olduğunu göstermiştir. Şeftali: Teki bile insanın C vitamini ihtiyacının %50sini karşılayabilir. Sindirimi kolaydır. Kansere ve kalp krizine karşı koruyucu olan betakaroten açısından da zengindir. Bir tanesinde 33 kalori vardır. Pirinç: Pirinç mükemmel bir enerji kaynağıdır. E ve B vitaminleri açısından zengindir. Bağırsak kanserine karşı koruyucu olan pirinç, kolesterolü düşürerek kalp krizi riskini de azaltır. Çilek: Kolesterol düzeyini düşürür ve sindirim sistemini düzenler. Ellegic asit adı verilen kanser savan bir maddeyi de içerir. Domates: Likopen açısından zengin ender bitkilerden biridir. Likopen, pankreas gibi çeşitli kanser hastalıklarını önleme konusunda hayati önemdedir. C vitamini açısından zengindir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Lifli bir besin olması da bağırsak kanseri riskini azaltır. __________KANSIZLIK__________
Hurma: Hurmaların birçoğu
yüksek oranda demir içerir. Besin değeri yüksek ve önemli bir enerji
kaynağıdırlar. Doğal müshil etkisine sahiptir. Daha yüksek oranda su ve daha
düşük kalori içerir.
__________KARACİĞER__________
Enginar: Cynarine adlı
madde en sert yiyecekleri dahi sindirimine yardımcı olur. Karaciğer
hastalarının yanı sıra romatizma, artirit ve gut hastalığına yakalananlarla, hamilelere
şiddetle tavsiye edilir.
Meyan kökü: Dünya üzerinde birçok kabile yüzyıllardır ülser, artirit, bronşit ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı "doğal ilaç" olarak kullanır. Adrenalini yükseltir, insanın strese girmesini engeller, kan basıncını düşürür. Zerdeçal: Karaciğer rahatsızlıklarının yanı sıra sindirime de yardımcı olur. __________KARIN AĞRISI__________
Papatya çayı: Bağırsak
yollarındaki gazı çıkartır, sindirim sistemini düzenler, dengeler, mide
ağrısını keser.
__________KEMİK ERİMESİ__________
Kayısı: Yüksek oranda
kalsiyum ve magnezyum içerir.
Süt: Kalsiyum, protein,B2-A-E-D vitaminleri, folik asit, fosfor ve demir kaynağıdır. Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek için çalışır. Bunların eksikliği kemikleri eritir. __________KİLO KAYBI__________
Çikolatalı puding:
Bu sayede vücuttaki kan istediği protein ve mineralleri alır. Kilo kaybı
yaşayanların günde 3 kez 1 hafta boyunca puding yemesi gerekiyor.
Peynir: 100 gramında 78 kalori bulunuyor. Yumurta: Günde 2 yumurta kadınların günlük protein ihtiyacının 4?te 1?ini, erkeğin ise 5?te birini karşılar. A, D, E ve B vitaminleri içeren yumurtadaki selenyum maddesi, bebeklerde sindirim sorunlarını çözer, yetişkinleri de kansere karşı korur. Dondurma: Günde 2 top vanilyalı dondurma yemek, insan vücudunun günlük protein ihtiyacının yüzde 20?sini karşılar. Salam: B vitamini, demir, sodyum ve potasyum deposudur. __________TANSİYON__________
Rezene: İçerdiği potasyum
sayesinde tansiyonu düzenler. Kan hücreleri için gerekli olan folik asidi de
bol miktarda bulundurur. Rezene çayı sindirim için iyidir.
Tahıl: Kan damarlarını gevşeten ve rahatlatan bir tür fotosentez kimyasal maddesi içeriyor. Bu sayede kanın damarlardan daha rahat geçmesini sağlıyor. Tahıl yemek sebzelere oranla vücutta daha fazla kalori yakılmasını sağlar. Kalorinin azalması tansiyonu düzenler. Un: Yapıldığı tahılın besin değerlerini içerir. B ve E vitamini, demir ve magnezyum açısından oldukça zengindir. Karaciğer: Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, cilt ve keskin gözler için gerekli olan A vitamini açısından zengindir. Küçük bir porsiyonu günlük A vitamini ve demir ile aylık B12 vitamini ihtiyacını giderir. __________LAKTOZ DAYANIKSIZLIĞI__________
Badem: Yüksek oranda
kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, E vitamini, B2 vitamini, antioksidan
içerir. Bu nedenle laktoz (süt şekeri) dayanıksızlığı bulunan ve günlük gıdalar
yiyemeyen kişiler için badem ideal bir besin kaynağıdır.
__________MENOPOZ__________
Nohut: Sebze hormonu
"fitoöstrojen" içerir. Bunlar östrojenin vücuttaki etkilerini
dengeler ve menopozun yarattığı etkilere karşı korur. Protein bakımından en
zengin sebzelerdendir.
Kola: Kafein vücudun yorgunluğunu alır ve konsantrasyonu sağlar. Üzüm: İçerdiği "elajik" asit sayesinde kemik erimesine karşı korur. Kandaki östrojen seviyesini yükseltir ve menopoz ağrılarını en aza indirir. Kuru erik: Sadece iki-üç adet yemek dahi vücudun ihtiyacı olan antioksidanları karşılar. İdrar yolları kaslarını rahatlatır ve kolon kanserine karşı korur. Demir, A vitamini, B6 vitamini ve potasyum içerir. İçerdiği yüksek orandaki bor minerali sayesinde menopoz döneminde östrojen seviyesini dengede tutar. Tatlı patates: Adrenal salgılayan bezleri güçlendirerek vücuda enerji sağlar. Fosfor, magnezyum, kalsiyum, C vitamini, potasyum ve folik asit içerir. __________MİDE__________
Tarçın: Mide yanmalarını
ve kusma hissini alır.
Hindistan cevizi: Sütlü içeceklere eklendiği zaman mideyi gevşetici ve gazını alıcı bir etki yaratır. Mide bulantılarını önler. Lahana: Mayalanma sırasında laktik asit üretir. Bu da sindirim sistemindeki zararlı bakterileri öldürerek sindirime yardımcı olur. ROMATİZMA Enginar: Vücuttaki zehiri atması nedeniyle Romatizma, gut hastalığı ve eklem yanmasına karşı birebirdir. Folik asit ve potasyum kemikleri güçlendirir. Domates: C vitamini boldur. Tahıl: İçerdiği doğal kimyasallar, romatizmanın yol açtığı eklem yanmaları ve romatizma ağrılarını hafifletir. Kekik: Timol adı verilen bir tür doğal yağ, vücuttaki diğer yağların parçalanmasını sağlar. Kekik yağı banyoda sürüldüğü zaman romatizma ağrılarını azaltır. Zencefil: Uyarıcı etkileri kan damarlarını genişletip kan dolaşımını artırarak romatizma ağrıları ve yanmaları yok eder. __________SİNDİRİM SORUNLARI__________
Arpa: İçerdiği kalsiyum
ve potasyum gibi mineraller ile B vitamini vücuda direnç kazandırır. Ayrıca
ABD?deki bir araştırma, 6 ay boyunca her gün arpa ürünü şeylerin yenmesinin
kolesterol oranını yüzde 15 düşürdüğünü kanıtladı.
Yoğurt: Günde 150 gram yoğurt vücudun bir günlük kalsiyum ihtiyacını karşılar. Meyveli yoğurtlara 3 çay kaşığı şeker eklendiği için şeker oranları daha yüksektir. Yoğurttaki potasyum, kan basıncı ve kalp atışlarını düzenler. Midenin yiyecekleri düzenli olarak öğütmesini sağlar. __________SİSTİT__________
Kuşkonmaz: Folik asit, C ve E
vitaminleri içerir. Yenilen besinlerin vücuttaki zehirli kalıntılarını atmayı
sağlar. Karaciğer ve böbreklerin çalışmasını kolaylaştırır, destekler. Bu
nedenle doktorlar, sistit hastalarının mutlaka kuşkonmaz yemeleri gerektiğini
söylüyor.
__________STRES__________
Meyan kökü: Antivirüs
etkisi vardır. Karaciğeri korur. Adrenalin salgılanmasını dengeler. Stresle
başa çıkabilmek için gerekli olan kortizol hormonunu salgılatır.
__________TİROİD__________
Midye: Omega-3 yağı
açısından zengin bir besin kaynağıdır. İçerdiği selenyum minerali tiroit
bezlerinin normal işleyişi için gereklidir.
__________ÜLSER__________
Lahana: Ülseri olan
kişiler için tonik, yani mideyi temizleyici etki yaratır. Yüksek oranda C
vitamini içerir. Kırmızı lahana vücutta antioksidan özelliğe sahip A vitamini
içerir. Kanseri önleyici etkiye sahiptir. Çiğ olarak salatalara katılması
tavsiye edilir.
Biber: Yeşilbiberde; A, C, B1, B2 ve E vitaminleri bulunuyor. Biber, mide salgısını artırdığı için, gastrit ve ülseri olanlara da tavsiye ediliyor. Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir. __________VÜCUT SU TUTMUŞSA__________
Kuş üzümü: 100 gramı günlük C
vitamini ihtiyacının tam 3 katını karşılar. Antibakteriyel ve yanmayı önleyici
etkileri vardır. Zengin potasyum ve düşük tuz içeriği, dehidratasyonu olanlar
için önemli bir doğal ilaçtır.
Kabak: 100 gram kabak günlük folik asit ihtiyacının 4?te birini karşılar. Yüksek orandaki potasyum sıvı-tuz dengesini sağlar. Tahıl: İdrar yollarını açıcı, alıştırıcı ve rahatlatıcı etkileri sayesinde dehidratasyonu rahatsızlığı bulunanların yemeleri gerekir. Mideyi rahatlatıcı özelliği vardır. __________ŞİFALI BİTKİLER__________
ADAÇAYI: Mide ve bağırsak
gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını
sağlar. Göğsü yumuşatır. Astım hastaları için yararlıdır. Bu uyarıcı bitki kan
dolaşımını hızlandırır. Hücre yenilenmesini ve cildin elastikiyetinin artmasını
sağlar. Bu bitkiyle sivilcelerinizden de kurtulabilirsiniz.
AHLAT: (yaban armudu): Gülgillerden; kendi kendine yetişen ve üzerine armut aşılanan bir ağaçtır. Yemişi iyice olgunlaştıktan sonra yenir. Faydası: Meyveleri, ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarında da filizleri dövülüp, konur. AHUDUDU: Gülgillerden; böğürtlen gibi çalı halinde, dikenli bir bitkidir. Kümeler halindedir. Kendiliğinden yetişir. Meyvesi duta benzer. Sarımtırak kırmızı portakal renginde, sulu ve güzel kokuludur. Meyvesi toplanıp, kurutulur. Reçel, şurup ve likör yapılır. Meyve olarak da yenir. Faydası: Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür, kabızlığı giderir, vücuda dinçlik verir, romatizma, mafsal kireçlenmesi, nikris, boğaz, bademcik ve göz iltihaplarında kullanılır. Kansızlık ve veremde çok iyi bir gıdadır. Ateş'i düşürür. Üre ve şeker hastalarına da faydalıdır. Mide ülseri olanların kullanmamaları gerekir. ALOE VERA (Sarısabır): Eski yunanlılarında güzelleşmek için kullandıkları bir bitki. Yıpranmış ciltleri onarmak ve nemlendirmek için son derece yararlı. Akne sıcaktan kaynaklanan kaşıntılara karşı cildi koruyor. Yıpranmış saçları onarıyor ve nemlendiriyor. ARMUT: Sulu ve tatlı bir meyvedir. Rengi sarı ile yeşil arasında değişir. İçinde A, B1, B2, B3, B6 ve C vitaminleri bulunur. Bu meyve yemeklerden önce yenmelidir. Armut kandaki üre asidi ve üre tuzlarını dışarı attığından, böbreklerin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Faydası: Nezle?yi geçirir, hazmı kolaylaştırıp çarpıntıyı önler, sinirleri yatıştırarak beyni çalıştırır. Kabızlığı önleyerek idrar söktürür, böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder, tansiyonu düşürür, kanı temizler, hamilelerin kusmalarını önler. Mafsal kireçlenmesi, nikris ve romatizma tedavisinde faydalıdır. AT KESTANESİ: Atkestanegiller familyasından; süs olarak yetiştirilen iri bir gölge ağacıdır. Nisan-Temmuz aylarında çiçek açar. Meyveleri kestaneye benzer. İçinde nişasta, saponin ve yağ vardır. Faydası: Kabuklarından yapılan ilaçlar ateşi düşürür. Vücuda kuvvet verir. Tohumları ise romatizma ve mafsal ağrılarını giderir. Varis flebit ve basur memelerinin tedavisinde ve deri çatlaklarını gidermekte kullanılır. AVOKADO: Çok kalorili olmasına rağmen içerdiği Glutathion süper bir hücre koruyucusudur, çünkü en iyi antioksidanttır. Antioksidantlar hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatırlar ve kanseri önlerler. Tüm meyveler arasında protein bakımından en zengin olanıdır. Bol miktarda E vitamini de içerir. Bu vitamin kalp ve deriyi korur, dolaşımı düzene sokar. Ayrıca potasyum ve B6 vitamini de içerir. Kadınlar açısından çok gereklidir. AYVA: Vitamini bol bir meyvedir. Her bölgede yetişir, limon ve ekmek ayvası olarak iki çeşidi vardır. Altın sarısı renkli ve hoş kokulu bir meyve olan ayva A ve B Vitaminleri yönünden çok zengin olan bu meyvenin bileşiminde tanin ve kireçli tuzlar bulunur. Faydası: İshal ve dizanteriyi keser, mide ve bağırsakları güçlendirir, kanı temizler, karaciğeri çalıştırır, safra akışını sağlar, çarpıntıyı giderir. Kadınlardaki beyaz akıntıyı keser. Bronşit, müzmin öksürük ve verem tedavisinde kullanılır. Merhem olarak kullanılırsa el ayak ve meme ucu çatlaklarını, egzamaya, yüz ve boyun kırışıklığını giderir. Yapraklarından yapılan çay gerginliğe iyi gelir. Tohumları soğuk algınlığı ve boğaz ağrısında kullanılır. BAL: Bal, kansızlar için kan deposudur. Bal ilik bir beze sürülüp boğaza sarılırsa boğaz ve gırtlak ağrıları kesilir. Sinirleri bozulanları ve uykusuzları sakinleştirir. Süt ile bol sulandırılıp içilirse şeritleri öldürür. Bir miktar sirke ile karıştırılıp ağız çalkalanırsa, ağızda koku kalmaz. BAKLA: İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. BİBERİYE: Eski zamanlarda gençliği geri getiren bitki olarak adlandırılan biberiye, sivilcelere iyi geliyor. Cildin esnekliğini ve sıklığını artırıyor. Bir litre suya, biberiye ve kekik yağından iki kaşık ekleyin. Bu karışımı cildinizi temizlemek ve yumuşatmak için kullanın. BÖĞÜRTLEN: (tilki üzümü) Bahçe çitlerinde, yol kenarlarında kendiliğinden yetişen, dikenli bir çalıdır. Yemişi ahududuya benzer, fakat ondan küçüktür. Önceleri kırmızı iken sonraları kararır. Yaprakları; çiçekleri açmadan toplanıp, kurutulur. Faydası: İdrar söktürür, ayaklardaki şişlikleri indirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Gözlerdeki zafiyeti giderir. Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur. Ağız, dil, diş eti ve bademcik iltihaplarını giderir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirir, yanıkları iyileştirir. Kökü kaynatılıp, suyu içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür. CEVİZ AĞACI: Uzun ömürlü; gövdesi kalın, kerestesi ve meyvesi değerli ulu bir ağaçtır. Yemişi nişastalı ve yağlıdır. Hekimlikte; yaprakları, meyvesinin üzerindeki yeşil kabukları ve yağı kullanılır. Birçok çeşidi vardır. Faydası: Yaprakları ve kabukları ile hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. El ve ayak donuklarında, deri çatlaklarında faydalıdır. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Çok kuvvetli bir besin olduğundan fazla yememek gerekir. Cevizyağı, raşitizm ve sıracada faydalıdır. Kabızlığı giderir. Bağırsak solucanlarını düşürür. Derinin yanmasını önler. ÇAKAL ERİĞİ: Bir çeşit eriktir. Ağacı bodurdur. Çiçekleri beyazdır ve yapraklarından önce çıkar. Meyvesi yuvarlak ve yeşil ve tadı buruktur. Çiçekleri; Mart ve Nisan aylarında toplanıp, kurutulur. Faydası: İshali keser, mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Ateşli hastaların kalbini kuvvetlendirir. Terletir ve vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Anne sütünü artırır. ÇAMAĞACI: Birçok çeşidi olan bir ağaçtır. Kozalakları ilk yıl kapalıdır. İkinci yıl açılıp, kurur ve ağacın dibine düşer. İlaç yapımında; tomurcuğu, palamutu, kozalağı, filizleri ve çırası kullanılır. Faydası: Balgam söktürür. Müzmin öksürüğü keser. Kolay doğum yapmayı sağlar. ÇAM FISTIĞI: Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır. ÇAY: Binlerce yıllık bir bitki olan çayın yaprakları güzelleşmek içinde kullanılıyor. Yağlı bir cildiniz varsa, çaydan bir tonik olarak faydalanabilirsiniz. Gözleriniz şişse iki soğuk çay poşetini göz kapaklarınızın üstünde bekletin. Saçlarınızın eskisinden daha parlak görünmesini istiyorsanız, şampuandan sonra çayla durulayın. Farkı göreceksiniz. ÇİLEK: Gülgillerden sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitkidir. Yemişi pembe renkli olup, kokuludur. Faydası: Vücudu kuvvetlendirir. Hasta olmayı önler. İdrar söktürür ve karında biriken suyu boşaltır. Böbrek ve mesane hastalıklarının iyileşmesine yardımcı olur. Mide ve bağırsak tembelliğini giderir. Sinirleri kuvvetlendirir. Yüksek tansiyonu ve kolesterolü düşürür. Bağırsak kurtlarını döker. Safra ifrazatını arttırır ve safra taşlarının dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer kifayetsizliğini ve şişliğini giderir. Ateşi düşürür. Diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Cilde tazelik ve güzellik verir. Damar sertliği, mafsal iltihabı, romatizma ve nıkriste de faydalıdır. Şeker hastaları da yiyebilir. Midesi zayıf olanlar suyunu içmelidir. ÇÖREKOTU: İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser. DOMATES: Patlıcangillerden
bir çeşit bitkidir. Ürünü için yetiştirilir. Vatanı Meksika ve Peru'dur. Yabani
türünün meyveleri yuvarlak ve kiraz kadar küçüktür. Domatesin içeriğinde
lycopin denilen bir madde bulunur. B, C vitaminleri bakımından zengindir. Gövde
ve yapraklarında solanin denilen zehirli bir alkoloid bulunur.
Faydası: Bol idrar söktürür. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını ve kanın durulmasını sağlar, damar sertliğini giderir. Romatizma ve nikriste faydalıdır. Safra ve böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Mide ve bağırsakların düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar. Cilde tazelik ve pembelik verir. İsiliği ve mayasılı giderir. Nasırların sökülmesine yardımcı olur. Çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Arı sokmasında ve yanıkların tedavisinde faydalanılır. Kansere karşı korur. Midesi zayıf olanlar, böbrek ve mesanelerinde iltihap olanlar, suyunu içmelidirler. DUT: Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür. EBEGÜMECİ: Göğsü yumuşatır. Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder. Bu bitkinin yaprakları tahriş olan cildi dış etkenlere karşı korur. Cildi nemlendirir ve yumuşatır. Ebegümeciyle kan dolaşımını hızlandırabilir, bağ dokusunun elastikiyetini artırabilirsiniz. Ayrıca göz altındaki kırışıklara ve şişliklere de iyi gelir. ENGİNAR: Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur. Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikleri belirtildi. EKŞİ ELMA: (yabani elma) : Gülgillerden; ormanlarda yetişen bir ağacın meyvesidir. Meyveleri küçük ve çok ekşidir. Çiçekleri, açık pembedir. Faydası: Mide ve bağırsaklardaki gazı boşaltır. Buralardaki iltihapları giderir. ELMA: Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır. FASULYE: Baklagillerden; barbunya, çalı, ayşekadın, horoz gibi birçok çeşitleri olan bir bitki ve bunun sebze olarak kullanılan yeşil ürünü ve kuru tohumlarıdır. Faydası: Taze fasulye, bedeni ve zihni yorgunlukları giderir. Vücudun kuvvetlenmesini sağlar. Pankreas bezi'nin gereği gibi çalışmasına yardımcı olur. Şeker hastalığını önler ve kandaki şeker miktarını düşürür. İdrar tutukluğunu giderir. Albümini düşürür. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer yetersizliğini tedavi eder. Kalbi ve böbrekleri kuvvetlendirir ve kalp çarpıntılarını giderir. Zehirlenmelerden sonra yenilecek olursa; çabuk iyileşmeyi sağlar. Fasulye pişirilirken, pişirme suyunu 2-3 kere değiştirmek gerekir. FESLEĞEN: Sakinleştirici ve yatıştırıcı özelliği vardır. Enerji verir ve cildi rahatlatır. Fesleğenli saç losyonlarıyla saç derisine masaj yaparak, onların kökünü güçlendirebilirsiniz. Fesleğen yağıyla selüloitlerinizden de kurtulmanız mümkün. FINDIK: Palamutgillerden; kuzey yarımküresinin ılık yerlerinde ve yurdumuzun en çok Karadeniz Bölgesinde yetişen ufak bir ağaçtır. Meyvesi (Fındık), sert bir kabuk içindedir. İçeriğinde nişasta ve yağ vardır. Faydası: Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahet devresinin çabuk geçmesini sağlar. Hamilelere de faydalıdır. Dövülmüş yenirse öksürüğü keser. Varise faydalıdır. Fındık yağı, böbrek ağrılarını giderir. Kum ve taşların düşürülmesinde yardımcı olur. Bağırsak solucanlarını düşürür. Sarada da faydalıdır. Mideleri hasta olanlar, damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikâyet edenler, çok az yemelidirler. GREYFURT: C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar. HAVUÇ: Havuç Unbelliferae familyasından iki yıllık bir bitkidir. Bilimsel adı Daucuz carota olan sebze önemli miktarlarda B1 ve B2 vitaminlerini de içerir. Havuçta bol miktarda şeker de bulunur. Faydası: Havuç suyunun mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi geldiği bildirilmiştir. HELVACI KABAĞI: (kestanekabağı) : Kabakgillerden tatlısı yapılan bir çeşit kabaktır. Yaprakları uzun ve büyüktür. Ev ilaçlarında çekirdekleri kullanılır. Faydası: Bağırsak kurtlarının düşürülmesinde yardımcı olur. IHLAMUR: Ihlamurgiller familyasından; kerestesi güzel, bir gölge ağacı ve bunun kurutularak çay gibi haşlanıp içilen güzel kokulu çiçeğidir. Temmuz ve ağustos aylarında toplanıp, kurutulur. Birçok çeşidi vardır. Faydası: sinirleri kuvvetlendirir, sinir bozukluğunu giderir. Uyku verir. Kan dolaşımının normal olmasını sağlar. Kansızlığı giderir. Kalp kifayetsizliğinde faydalıdır. Damar kireçlenmesini önler. Böbrekleri ve mesaneyi temizler, idrar söktürür, kum döker, taş oluşmasını önler, ter söktürür. Grip ve soğuk algınlığının şikâyetlerini giderir. Göğsü ve bronşları yumuşatır. Mide ifrazatını artırır. Balla karıştırılıp içilirse, mide ülserine faydalıdır. Kabızlığı ve bağırsak spazmını giderir. Boyun ve yüze güzellik verir. Burkulma ve ezilmelerde ağrıyı keser. Saç dökülmesini önler. ISIRGAN OTU: Isırgangillerden ilkbaharda yetişen, her tarafı sert tüylerle kaplı bir büyük ottur. Tüylerinin içeriğinde formik asit vardır. Sürüldüğü yeri kaşındırır ve yakar. Tohumları da kullanılır. Faydası: Dıştan tatbik edildiği zaman, iç organlarda biriken kanı çeker. Romatizma ve mafsal ağrılarını dindirir. Burun kanamasını keser. Egzamanın şikâyetlerini giderir. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Böbrek kumlarını döker. Balgam söktürür. Haricen tatbik edildiği zaman, dalak hastalıklarına ve çıbanlara da faydalıdır. ISPANAK: Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta pişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze. Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili. Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin % 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili. Bir porsiyon ıspanak, günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor. İNCİR: Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir. KARA LAHANA: Turpgiller familyasından iri ve kalın yapraklı bir bitkidir. En çok yetiştirileni baş lahanadır. Yurdumuzun bütün bölgelerinde yetişir. Başlıca çeşitleri: Kemer lahanası, Batman lahanası, köse lahanası, Brüksel lahanası ve karalahana. Lahana C vitamini bakımından zengindir. Yapısında kükürt bulunur. Çiğ olarak yemek veya sıkarak suyunu içmek daha faydalıdır. Faydası: Kansızlığı giderir, idrar söktürür. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Mide ve bağırsak yaralarını yumuşatır. Kabızlığı giderir. Kandaki şeker miktarını düşürür. Vücudu hastalıklara ve kansere karşı korur. Göğüs ucu çatlaklarını giderir. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astımda faydalıdır. Romatizma, siyatik, lumbago ve Apsede yararlıdır. Ses kısıklığını giderir, iştah açar. Guatr olanlar yememelidir. KEKİK: Etlere, köftelere vb. hoş bir tat veren güzel kokulu ottur. Kekik çayı, soğuk algınlığına, boğaz ağrısına çok iyi gelir. Kekikte bulunan «timol» tabii antibiyotiktir. Kekik çayı emzikli anneler için de çok faydalıdır. Faydası: Bir avuç kekiği 3 bardak kaynar suya atıp, 15 dak. demlendirin. Süzün ve için. KESTANE: Kayıngiller familyasından; kışın yapraklarını döken, 25 - 30 metre boyunda bir ağaçtır. Yaprakları geniş ve meyveleri iridir. Faydası: Kabuklarının suda kaynatılması ile hazırlanan ilaç; ateş düşürür ve sinirleri yatıştırır. Meyvesi, kasları kuvvetlendirir. Kan dolaşımını düzenler. Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Varis ve basur memelerinin meydana gelmesini önler. Karaciğer yorgunluğu ve şişliğini geçirir. Kansızlığı giderir. Mideyi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikâyet edenlerle, şeker hastaları yememelidir. KIRMIZIBİBER: Bulaşıcı hastalıklara karşı etkili. Vücudun özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı olan direncini artırıyor. Portakaldan daha fazla miktarda C vitamini içeren bu sebze, aynı zamanda içerdiği beta karoten ile bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Kırmızı biber mide suyu ve tükürük oluşumunu artırır, sindirimi kolaylaştırır, romatizma, mafsal ve diş ağrılarını azaltır, krampları giderir, kolera ve azaltır ve kanser tedavisinde kullanılır. Terlemeyi artırır, gut hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığa iyi gelir. Kanser riskini azaltır, öksürük ve boğaz ağrılarını gidermede (gargara olarak) kullanılır, sinir hastalıkları için doğal yatıştırıcıdır, vücuttaki aşırı yağ ve kolesterol birikiminin önlenmesini sağlar. Anti bakteriyel etkisi ile hastalıkların önlenmesinde de etkili olan kırmızıbiber ülkemizde ağırlıklı olarak Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere Güney ve Güneydoğu illerinde fazlaca tüketilir. KİRAZ: Gülgiller familyasından; anayurdu Asya olan, düz kabuklu bir çeşit ağaç veya ağaçcıktır. Genellikle yapraklanmadan önce çiçek açar. Meyvesi, etli ve tek çekirdeklidir. Ev ilaçlarında sapları, meyvesi, kabuğu ve çiçekleri kullanılır. Faydası: Aspirin yerine kiraz. Kiraz yemek ağrıların dindirilmesinde aspirinden çok daha etkili oluyor.20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu görüldü. Kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve C vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yarattığına da tanık olundu. Günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla özdeş etki yaratıyor. İdrar söktürür. Böbreklerde biriken zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur. Kabızlığı giderir. Kanın temizlenmesine yardım eder. Nikris, romatizma, damar sertliği ve mafsal kireçlenmesinde faydalıdır. Karaciğer şişliğine iyi gelir. Safra akışını normale döndürür. Sivilceleri önler. Susuzluğu giderir. Kabukları ishali keser. Ateşi düşürür. Çiçekleri göğsü yumuşatır ve öksürüğü giderir. KUŞBURNU: Vitamin deposu, Kuşburnu insanların bu zamana kadar tanıdıkları en güçlü vitamin deposu olarak gösteriliyor. Faydası: İhtiva ettiği bol miktarda C vitamini dolayısıyla vücut direncini yükseltiyor. Romatizmalılar için en önemli gıdadır. Kanı inceltip toksinlerini çözer. Kan devir daimini hızlandırır. Pankreası ikaz ederek daha fazla insulin salgılanmasına sebep olarak, şeker hastalığında etkilidir. Kuşburnu kansere sebep olan toksik maddeleri vücutta temizlediği için bu hastalığa sebep olacak gelişmeleri engeller. MAYDANOZ: Maydanozgiller familyasından; yaprakları güzel kokulu ve parçalı, kazık köklü, 30 - 100 cm boyunda, iki yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekleri şemsiye halindedir. Tohumları ufak ve esmerdir. Meyvelerinin içeriğinde uçucu bir yağ ile apiin adlı bir glikozit vardır. Kökünde, biraz uçucu yağ, müsilaj ve apiin vardır. Yaprakları, kökü ve meyvesi kullanılır. Faydası: İdrar söktürür. İştah açar. İltihaplı yaraların iyileşmesini sağlar. Aybaşı sancılarını keser. Sürmenajda faydalıdır. Yüksek tansiyonu düşürür. Kalbin yorulmasını önler. Kansızlığı giderir. Kansere karşı korur. Karaciğer şişliğini giderir. Safra akışını kolaylaştırır. Vücuttaki zehirli maddelerin atılmasını kolaylaştırır. Vücutta biriken suyu boşaltır. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Romatizmada faydalıdır. Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Anne sütünü azaltır ve böylelikle memelerin şişmesini önler. Cinsel istekleri artırır. Görme gücünü artırır. Böbrek iltihabı olanlar maydanoz yememelidir. MISIR: Buğdaygiller familyasından; 180 - 200 cm boyunda, dik ve yüksek gövdeli, geniş şerit yapraklı, bir yıllık bir bitkidir. Kökü kalın ve saçaklıdır. Yaprakları şerit gibi, uzun, paralel damarlı, sert ve sivri uçlu, sapsız, kenarları, dalgalıdır. İki çeşit çiçeği vardır. Erkek çiçekler gövdenin ucunda salkım başak şeklinde, dişi çiçekler ise yaprakların koltuğunda koçan halindedir. Dişi çiçeklerin stilusları uzundur ve kınlarının tepesinden dışarı doğru sarkarlar. Bunlar mısır püskülü denilen kısmı meydana getirirler. Meyvesi, koçanı üzerinde sıkışık şekilde dizilidir. Rengi açık veya koyu sarı; esmer veya kırmızımtırak renklidir. Mısır püskülünün içeriğinde glikoz, maltoz gibi şekerler, sabit yağ, steroller, reçine ve çok miktarda potasyum tuzları vardır. İdrar söktürücü, idrar yollarını temizleyici ve hararet verici olarak kullanılır. Mısırözü yağı, mısır tanelerinden çıkarılır. İçeriğinde yağ asitleri, A vitamini, az miktarda steroller ve bol miktarda nişasta vardır. Mısırözü yağı damar sertliğini önler. Faydası: Daha ziyade mısır püskülü ve mısırözü yağı kullanılır. Mısır iyi bir besindir. Ancak hazmı biraz güçtür. Guatr olanların yememesi tavsiye edilir. MUZ: Folik asit, potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyvedir. Potasyum krampları önler. Adet sancılarını gidermeye birebirdir. ÖKSEOTU: Kalbin atışlarını arttırır. Damar kireçlenmelerinde faydalıdır. Sara ve akciğer kanamalarında kullanılır. PAPATYA: Her derde deva bir bitki. Tahriş olmuş, temizliğe ve ferahlamaya ihtiyacı olan ciltler için ideal. Kurutulmuş papatyalardan hazırlanmış bir losyonla gözlerinize yapacağınız kompres şişkinliğini alıyor. PATATES: Patlıcangiller familyasından; yer altındaki yer altındaki yumruları yenen otsu bir bitkidir. Yeşil kısımlarında, renksiz filizlerinde ve yeşilimsi yumrularında Solanin denilen bir madde vardır. İçeriğinde bol miktarda nişasta, B ve C vitaminleri bulunur. Faydası: Şeker hastalarına faydalıdır. Susuzluğu giderir. Mide ve Onikiparmak ülserinde yararlıdır. Karaciğer şişliğini giderir. Safra akışını kolaylaştırır. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Damar sertliğine faydalıdır. Sert bir şey yutulduğunda yabancı maddenin zarar vermeden çıkmasını sağlar. El ve ayak çatlaklarında faydalıdır. Kandaki şeker seviyesini düşürür, kanı temizler. Kansere karşı korur. PATLICAN: Ülkemizde çok tüketilir. Anavatanı Hindistan'dır, Çekirdeksiz ve yumuşak olanı iyidir. Zeytinyağlı yapılarak közlenip kabuklarının soyularak yenmesi daha faydalıdır. Patlıcan, A vitamini, fosfor ve kendine has bazı esanslara sahiptir. Faydası: Pankreas, karaciğer ve böbrekleri Kuvvetlendirir. Bol idrar söktürür, kansızlığı giderir, vücuttaki fazla suyu dışarı boşaltır ve kilo verdirir. Patlıcan salatası şeker hastalarının şeker seviyesini ayarlamakta etkilidir. Böbrek yanması ve ağrısını keser. Kalp çarpıntısını giderir ve sinirleri yatıştırır. PIRASA: İdrar söktürür. Mide rahatsızlığına iyi gelir. Kabızlığı giderir. Basur memeleri için faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. SALATALIK: Salatalığı zaten birçok kadın cilt bakımı için kullanıyor. Hassas ciltlerde meydana gelen kaşıntıyı, pullanmayı ve gerginliği ortadan kaldırıyor. Cilde yoğun bir şekilde nem vererek, günlük nem ihtiyacını karşılıyor. Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler, kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolesterolü de düşürüyor. SARMISAK: Zambakgiller familyasından; bütün kısımları keskin kokulu, 30-100 cm yüksekliğinde, otsu bir bitkidir. Toprak altında iri bir soğanı vardır. Çiçekleri beyazımsı pembedir. Yaprakları uzun, yassı, paralel damarlı ve sivri uçlu olup, gövdeyi sarmıştır. Soğanı özel kokulu uçucu bir yağ, şekerler, A, B, C, P vitaminleri içerir. Yağında alliin denilen bir madde vardır. Faydası: Yüksek tansiyonu düşürür. İştah açar. Solunum ve hazım sistemindeki mikropları öldürür. Grip, tifo ve difteri gibi salgın hastalıklar sırasında faydalıdır. Hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Kanı temizler. Kalp adalelerini kuvvetlendirir. Böbreklerin normal çalışmasını sağlar. Karında ve bacaklarda toplanan suyun boşalmasında yardımcı olur. Romatizma ve mafsal iltihaplarında faydalıdır. Damar sertliğini önler. Ateşi düşürür. Arpacık ve basur memelerinde faydalıdır. Zehirlenmelerde kullanılır. İdrar tutukluğunu giderir. Zehirli hayvan sokmasında da faydalıdır. Saçların uzamasına da yardımcı olur. SOĞAN: Zambakgiller familyasından; yumrumsu ve yeşil yaprakları kullanılan keskin kokulu, acı bir otsu bitkidir. Bileşiminde uçucu ve sabit yağ ,şekerler, fermentler ve amino asitler vardır. Faydası: İdrar söktürür. Vücutta biriken zararlı maddeleri ve suyu atar. Romatizma, mafsal iltihabı, idrar tutukluğu, damar sertliğinde faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Zayıflamayı sağlar. Böbrek ağrısını dindirir. Zihin yorgunluğunu dindirir. Baygınlığı geçirir. Prostat bezinin hastalanmasını önler. İktidarsızlıkta faydalıdır. Cinsel gücü artırır. Egzama ve diğer cilt hastalıklarında faydalıdır. Öksürük söktürür, bronşları temizler, astım nöbeti, akciğer hastalıkları, grip ve soğuk algınlığında faydalıdır. Kandaki şeker seviyesini düşürür. Şeker hastalarında faydalıdır. Kolera ve veremde bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. İhtiyarlamayı geciktirir. Kalbi kuvvetlendirir. Koroner damarları genişletir. Cerahatlerin boşalmasına yardımcı olur. Dolama ve arpacıkta da faydalıdır. Kırmızı soğan nikotini çözüyor, insan bünyesinde, özellikle sigara içenlerde biriken nikotinin çözülmesinde etkilidir. Kırmızı soğan kanda yükselmiş olan lipit miktarını düşürür. Safrayı incelterek, karaciğerin rahat çalışmasını sağlar. ŞALGAM: Şalgam Curiciferae familyasından Brassica cinsine ait bir bitkidir. Kökü ve yaprakları için ekilir. Bileşiminde kalsiyum ve demir gibi madensel maddeler ile A, C ve B grubu vitaminleri bulunur. Şalgam suyu yapımında maya olarak genellikle ekşi hamur kullanılır. Şalgam suyu kırmızı renkli, bulanık, ekşi lezzetli ve fermantasyon ürünü bir içecektir. Şalgam Suyunun Faydaları: Vitamin ve mineral miktarları yüksek olan bu hammaddelerden yapılan şalgam suyunun insan sağlığı için şüphesiz pek çok faydaları vardır. ? İştahı açar, ? Laktik asit içerir, sindirimi kolaylaştırır. ? B grubu vitaminleri içerir, sinirleri yatıştırır. ? Mide ve karaciğere faydalıdır, ? Kalsiyum, potasyum ve demir içerir, kemik ve dişleri kuvvetlendirir. ? Afrodizyak özelliği vardır. ? 100 gramında 20 kalori olan şalgam, A?B?C vitamini içerir. Kalp, damar ve göz sağlığı için faydalıdır. ? Vücuttaki toksinleri atmak, kolesterolden uzaklaşmak, stresten kurtulmak için bolca yenip, suyu içilir. ? İdrar söktürücü, romatizma, nikris ağrılarına, mafsal şişliklerine, böbrek kumu ve taşının düşmesine, apse, dolama, kan çıbanı, donma, ergenlik sivilceleri, egzama, göğsü yumuşatıcı, akciğer ve bronşları temizler, boğaz iltihabına, pekliğe, şeker hastalarına verilir. ? Toksinleri atmaya yarayan, sütasidi, fosfor, kalsiyum, potasyum, stresi önleyip sinirleri yatıştır. Şeker ve vitamin yönünden çok zengin olan şalgam arsenik, kalsiyum ve madeni tuzlar içerir. Kansızlık için ideal bir ilaç olup, yaprakları da kökü gibi kalsiyum demir, bakır ve iyot içerir. ? Vücutta şişliklerin üstüne konduğu gibi, el ve ayağı donanlara haşlanıp lapası sürülür. ? Haşlanan suyu ile saçlar yıkandığında beyazlaşmayı önler. ? Kökünün haşlanıp içilmesi sindirim güçlüğünü giderir. Nikris hastalığına iyi gelir. ? Akciğer ve bronşları temizleyen şalgam, pekliği giderdiği gibi bazı cilt hastalıklarında da merhem gibi kullanılır. ? Yaşlıların ayak üşümelerini gidermek için; kalın, etlice soyulmuş, 2 şalgam kabuğu, 1 çay bardağı ısırgan otu ile 1 litre suda haşlanıp haftada 2 gün ayaklar bu suyla yıkanır. TERE: Yapısındaki madeni tuzlar ve vitaminler sayesinde, kani mikroplardan temizler, bedenimizin hastalıklara karşı direncini artırır, idrarı söktürür, böbrekteki taşları eritir, ya da bunların düşmesini kolaylaştırır. İştah açar, dokulardaki madeni tuzların eksiğini tamamlar, kan yapar. Kandaki seker oranını düşürdüğü için özellikle seker hastaları için bol bol tere yemelidir. Güç vericidir, dermansızlık ve halsizliğe karşı bire bir ilaçtır. Ayrıca, havanda dövüp cildin ya da yaranın üstüne sarıldığında, cilt hastalıklarını, bağ dokusu yangınlarını ve kızıl yara denen şirpençeyi iyileştirir. TURP: Gerçek bir şifâ kaynağıdır. Teneffüs yolları için yararlıdır. Bilhassa siyah turp böbreklere çok faydalıdır. Turpun, tümörlerin ve kistlerin çözülmesinde etkili olduğu ileri sürülüyor. Kırmızı Adana turpu da yanlış beslenme ve hareketsizlikten dolayı vücutta meydana gelen kireçlenmeyi önlüyor. Faydası: Bir kilo siyah turp rendeden geçirilir, biraz tuz atıp suyu tülbentle sıkılıp çıkarılır. Aç karnına yarım fincan içilirse, böbrek taşlarını eritir. Bir hafta süreyle devam edilirse, çok faydası görülür. ÜZÜM: Üzüm asmasının glikozca zengin olan meyvesidir. Faydası: Bedeni ve zihni gücü artırır. Kan yapar. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Yüksek tansiyonu düşürür. Mide ülseri, gastrit, karaciğer hastalıkları, dalak hastalıkları, romatizma ve mafsal iltihabında faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Kanı temizler. Şişmanlıkta faydalıdır. Hamilelerin mide bulantısını önler. Cilt güzelliğini sağlar. Nekahat devresinin kolayca atlatılmasına yardımcı olur. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Besleyicidir. YERELMASI: Şeker hastaları için faydalıdır. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir. ZEYTİN: Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. __________V İ T A M İ N L E R__________
A VİTAMİNİ
Nerede Bulunur: Süt, tereyağı, beyaz peynir, ciğer, balık, yumurta, yeşil sebze, havuç. Neye Yarar: Gözlere, cilde, büyümeye ve gelişmeye yarar. Eksikse ne Olur: Kuru ve Pürüzlü Cilt, gece körlüğü ve körlük. D VİTAMİNİ Nerede bulunur: Süt, tereyağı, peynir, yumurta sarısı, karaciğer, balık yağı, balık. Neye yarar: Kemiklerdeki kalsiyum ve fosforu sağlar. Eksikse ne olur: Raşitizm (kemiklerin eğriliği), kemik erimesi (osteoporoz) ve kemik kırılması. E VİTAMİNİ Nerede Bulunur: Bitkisel yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, buğday tohumu. Neye yarar: Hücrelerin korunmasına yarar. Antioksittir, vücut dokularını korur. Eksik ise ne olur: Pek çok hastalığa davet eder. Vücudun bağışlık sistemi çöker. K VİTAMİNİ Nerede Bulunur: Yeşil yapraklı sebzelerde, özellikle ıspanak ve lahanada bulunur. Neye yarar: Kanın pıhtılaştırmaya yarar. Hemofili hastalarının bol bol ıspanak ve lahana yemesi gerekir. Eksik ise ne olur: Pıhtılaşma sorunları sıkça yaşanır. C VİTAMİNİ Nerede bulunur: Yeşil sebze, narenciye (limon, portakal, greyfurt), çilek, domates, kivi, lahana, biber, kavun. Neye yarar: Hücrelerin korunmasında, demirin absorbe edilmesinde, grip ve nezleden korunmaya yarar. Eksikse ne olur: Mikroplu hastalıkların yaygınlaşması. B-1 VİTAMİNİ Nerede bulunur: Bira mayasında, tahıl, et, un, patates. Neye yarar: Sinir dokusunun korunmasında. Eksik ise ne olur: Halsizlik, iştahsızlık. B-2 VİTAMİNİ Nerede bulunur: Süt, yumurta, balık, et, tahıl, karaciğer. Neye yarar: Dokuları ve görme duyusunu korur. Eksik ise ne olur: Cilt yarası, ağlama hissi. PP VİTAMİNİ Nerede bulunur: Çeşitli etler, balıklar, karaciğer ve baklagiller. Neye yarar: Metabolizmanın yenilenmesine yarar. Eksik ise ne olur: Cüzzam, depresyon, iştahsızlık, zayıflık. B5 VİTAMİNİ Nerede bulunur: Yumurta sarısı, yeşil sebze, karaciğer, bira mayası ve kuru sebze. Neye yarar: Organların ve dokuların hücrelerini besler. Eksik ise ne olur: Bağırsak rahatsızlıkları, baş ağrısı. B6 VİTAMİNİ Nerede bulunur: Tahıllar, yumurta, sebze, patates, balık ve et. Neye yarar: Hücreleri, deri yüzeyini, sinir dokularını korur. Eksik ise ne olur: Kusma, kraplar, anemi, sinir rahatsızlıkları. B-12 VİTAMİNİ Nerede bulunur: Ciğer, balık, et ve süt. Neye yarar: Alyuvar oluşmasına. Eksik ise ne olur: Anemi, sinir hastalıkları. H VİTAMİNİ Nerede bulunur: Ciğer, et, yumurta, süt, yerfıstığı ve çikolata. Neye yarar: Hücreler için gerekli. Eksik ise ne olur: Bulantı ve iştahsızlık. FOLİKASİT Nerede bulunur: Ciğer, sebze ve patates. Neye yarar: Alyuvar oluşmasına. Eksik ise ne olur: Alyuvar azlığı (anemi), sinir rahatsızlıkları (Sağlık Ansiklopedisi)
Bu İçeriğe Yapılan Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamıştır...
Kategorideki Diğer Dökümanlar
|
aaaa
Sektör Listesi
En Popüler Firmalar
|