|
Sarmısak
SARMISAK5-30cm
yükseklikte, yeşilimsi beyaz veya pembe çiçekli, otsu bir kültür bitkisidir.
Nadir olarak tohum bağlar. Bu nedenle soğancıkları (diş) ile üretilir.
Ülkemizde ?Beyaz sarımsak? ve ?Siyah sarımsak? olmak üzere 2 çeşit
yetiştirilmektedir. Vatanının orta Asya stepleri olduğu sanılmaktadır.Beyaz
veya pembemsi renkli, az adette soğancıkdan (diş) meydana gelir. Dişlerin hepsi
bir arada bir kabuk tarafından sarılmışlardır. Çok kuvvetli ve keskin bir
kokusu ve yakıcı bir lezzeti vardır.
Bileşimi:
Sarımsak başında %84.09 su,%13.38 organik madde, %1.53 inorganik madde içerir.
Ayrıca; 22 çeşit kükürt bileşiği, 17çeşit aminoasit, germanyum, çinko, A, B1 ve
C vitaminleri vardır. Karbonhidratlar (sakkaroz, glikoz), vitaminler (A, B, C
ve E) ve eterli uçucu yağ (alliin, allicin, ajoen), scordein, selen ile dişilik
ve erkeklik hormonlarına benzer maddeler taşımaktadır. Bu uçucu yağda özellikle
allil disülfür bulunmaktadır. Bu bileşik kükürtlü bir amino asit olan alliin?in
alliinaz isimli ferment etkisi ile parçalanarak allicin?i vermesi, allicin?in
de, su buharı veya su karşısında, allil disülfür?e dönüşmesi sonucu meydana
gelir. Sarımsağa özel koku ve lezzeti veren taşıdığı kükürtlü uçucu yağdır.
Sarımsağın
faydaları: Eski çağlardan beri bilinen ve kullanılan
bir drog?dur. Orta çağda özellikle salgın hastalıklar (kolera, veba gibi) ile
mücadelede kullanılmıştır. Antiseptik, idrar artırıcı, safra salgılarını
artırıcı, solucan düşürücü (özellikle askarit ve oksiyürlere karşı), iştah
açıcı, tansiyon ve kolesterol düşürücü, kanı sulandırıcı ve bağışıklık
sistemini güçlendirici etkilere sahiptir. Antiseptik etki taşıdığı allicin?den
ileri gelmektedir. Antiseptik ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi
vardır. Kanser oluşma riskini azalttığı ve kanser tedavisinde kullanılabileceği
yönünde pek çok söylem bulunmaktadır.
Kalp
Damar Hastalığına Karşı: Sarımsağın yüksek kan
basıncı, yüksek kolesterol ve trigliserid seviyelerini düşürmek suretiyle kalp
hastalıklarına karşı koruma sağladığı yapılan araştırmalarda ortaya konmuştur.
Tavşanlarda yapılan çalışmalarda önceden oluşmuş arterosklerotik birikimlerin
ve lezyonların bile düzenli sarımsak tüketimi ile geriye döndürülebileceği
görülmüştür. Hindistan'da iki gruba bölünmüş 432 koroner hastası ile yapılan
çalışmalarda, üç yıl sonra sarımsak verilmeyen grupta bulunan hastalardaki ölüm
oranının, sarımsak verilenlerdekinin yaklaşık iki katı olduğu, sarımsak
verilenlerde kalp krizi geçirme oranının, tansiyon ve kandaki kolesterol seviyesinin
daha düşük olduğu görülmüştür.
Kolesterole
Etkisi: Sarımsağın gerek zararlı LDL kolesterol'ün
sentezini inhibe etmek, gerekse kandaki faydalı HDL kolesterol'ün miktarını
artırmak suretiyle toplam kan kolesterolünü düşürdüğü tespit edilmiştir. Laboratuar
farelerinde yapılan çalışmalarda, diyetlerine sarımsak eklenen farelerin kan ve
doku örneklerinin daha az lipid içerdiği, aynı zamanda karaciğerlerindeki
kolesterol ve trigliseridlerin de daha düşük seviyelerde olduğu bildirilmiştir.
Sarımsak ne kadar fazla tüketilirse kolesterol düşürme etkisinin de o kadar
fazla olduğu görülmüş, dünyadaki çeşitli populasyonlarda yapılan epidemiyolojik
çalışmalarda sarımsak tüketimi ile kardiovasküler rahatsızlıklar arasında ters
orantı olduğu tespit edilmiştir.
Antioksidan
Olarak: Özellikle son on-onbeş yıl içerisinde sık
kullanılan bir kelime haline gelen antioksidan terimi, vücudumuzun hücrelerini
zarar verme potansiyeline sahip oksidasyon ajanlarına veya serbest radikallere
karşı korunmamıza yardımcı olan C, E ve A vitaminleri, beta karoten,
bioflavonoidler ve selenyum gibi maddeleri kapsamaktadır. Sarımsağın içerisinde
de fevkalade bir antioksidan olan sülfihidril bol miktarda bulunmakta, ancak
çiğ sarımsak bu etkiyi göstermemekte, hatta istenmeyen kısmi bir oksidan etkiye
sahip bulunmaktadır. Sarımsak, radyasyona karşı da bir koruma sağladığından,
serbest radikallerin zararının azaltılmasına yardımcı olmakta, bu beyanda
kanser ve prematüre yaşlanma gibi dejeneratif hastalıkların gelişme riskini de
önemli düzeyde azaltabilmektedir. Sarımsak ayrıca hücreleri serbest
radikallerin zararından korumaya yardımcı olan sistein, glutamin, izolösin ve
metionin gibi amino asitleri de ihtiva etmektedir. Sarımsağın bu antioksidan
özelliğini hasadından sonra altı ay kadar muhafaza ettiği belirlenmiştir.
Bu İçeriğe Yapılan Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamıştır...
Kategorideki Diğer Dökümanlar
|
aaaa
Sektör Listesi
En Popüler Firmalar
|