VÜCUDUMUZUN KORUYUCULARI: ANTİOKSİDANLAR
Vücudumuzdaki biyokimyasal tepkimelerin oluşumu için
gerekli olan, soluduğumuz hava ile aldığımız oksijen, bazı durumlarda serbest
radikaller denilen toksik öğeler oluşturur. Çevremizdeki hava kirliliği,
ultraviyole ışınları, radyasyon, egzos gazları, sigara dumanı gibi birçok
faktör hücrelerimizi etkileyerek serbest radikalleri çoğaltır. Çoğalan serbest
radikaller, vücudun tüm hücre ve organlarına zarar vermeye başlar. Kalp
hastalığı, kanser, katarakt ve yaşlanma gibi sağlık sorunları daha çabuk ortaya
çıkar. Yaşamın sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için bu maddelerle
savaşmak gerekir. Antioksidanlar vücuttaki oksidasyonu önleyerek serbest
radikallerin oluşumunu engelleyen veya zararlı etkilerini azaltan yararlı besin
öğeleridir.
Antioksidant maddeler vücut hücreleri tarafından
üretildiği gibi, besinlerin bileşiminde de doğal olarak bulunur. Bunlar; A
vitamininin ön maddesi olan beta- karoten, E vitamini, C vitamini, selenyum,
çinko, sebze ve meyvelerin renk pigmentlerinin kaynağı olan flavonoidler ve
omega-3 yağ asitleridir.
Yapılan çalışmalarda özellikle beta-karoten, C
vitamini, E vitamini ve flavonoidlerin kötü kolesterol olarak adlandırılan
LDL-kolesterol düzeyini düşürdüğü gösterilmiştir. Bu nedenle bu vitaminler ve
flavonoidler kalp- damar sistemini koruyarak hastalık riskini
azaltabilmektedirler.
Yeterli bir şekilde tüketilen sebze ve meyvelerden
alınan flavonoidler aynı zamanda kanser oluşumunu engelleyici özelliklere de
sahiptir. Bu konuda yapılan birçok çalışmada günlük beslenmesinde sebze ve
meyvelere geniş yer veren bireylerde kanser riskinin azaldığı belirlenmiştir.
Antioksidant özellik gösteren mineraller olan Selenyum ve Çinko da antikarsinojenik
(kanser önleyici) etki gösteren diğer antioksidanlardır.
Doğal antioksidanların besinsel kaynakları:
A Vitamini: Balık, yumurta sarısı, bitkisel sıvı yağ, kayısı,
havuç, domates, portakal, ıspanak, brokoli, şeftali, lahana gibi yeşil-sarı
sebze ve meyveler, en zengin A vitamini kaynaklarıdır.
C Vitamini: Maydanoz, yeşilbiber, ıspanak, asma yaprağı, brokoli
gibi koyu yeşil sebzeler, turuncu meyveler, kivi, çilek, kızılcık, kuşburnu ve
kiraz da yoğun olarak bulunur.
E Vitamini: Bitkisel sıvı yağlar, yağlı tohumlar
(badem-ceviz-fındık) , yeşil yapraklı sebzeler, tahıl taneleri ve kuru
baklagiller en iyi kaynaklarıdır.
Flavonoidler: Soğan, sarımsak, pırasa, patates, lahana, brokoli,
karnabahar, kırmızıbiber, ıspanak, çilek, elma, vişne, kiraz, erik, siyah üzüm,
kırmızı şarap, turunçgiller, yeşil çay en yaygın besinsel kaynaklarıdır.
Selenyum: Deniz ürünleri, tahıllar, brokoli, lahana, kereviz,
soğan, sarımsak ve yumurta da bulunur.
Çinko: Et, süt, peynir, yumurta, deniz ürünleri ve balık
gibi hayvansal gıdaların hepsi çinkodan zengindir. Ayrıca, tam tahıl ürünleri,
kurubaklagiller, soya fasulyesi ve özellikle kabak çekirdeği ile ayçiçeği
çekirdeği de iyi kaynaklarıdır.
Omega - 3 yağ asitleri: Yağlı
balıklar (somon, alabalık, hamsi) yeşil yapraklı bitkiler ve bazı yağlarda (%11
kanola yağı, %57 keten tohumu, %8 soya) bulunur.
Dyt. Gözde Şahin